Gelicili, keman çalarken en çok zorlandığı noktanın, teknik mükemmellik ile duygusal ifadeyi bir arada sunabilmek olduğunu belirtti.
“Teknik ve duygusal ifade arasında denge kurmak çok zorlu bir süreç,” diyen Gelicili, bu zorluğu aşmak için düzenli pratik yapmanın yanı sıra meditasyon gibi zihinsel hazırlık yöntemlerine başvurduğunu ifade etti. Kemanın, çok zengin bir ton yelpazesi sunduğunu ve insan sesine en yakın enstrüman olduğunu vurgulayan Gelicili, "Keman aşktır, keman duygudur, keman dildir, keman sevgidir, keman huzurdur" diyerek bu enstrümanın onun için ne kadar değerli olduğunu belirtti.
Gelicili, kemanın sadece teknik bir beceri değil, aynı zamanda duygusal bir ifade aracı olduğunun altını çizdi. Modern ve klasik eserler üzerinde yaptığı çalışmalarla da dikkat çeken Gelicili, “Klasik eğitimimi zenginleştirmek için çağdaş bestecilerin eserleri üzerinde de yoğunlaşıyorum. Hem klasik hem de modern repertuara eşit derecede vakit ayırarak her iki tarzdan da öğrenmeye devam ediyorum,” dedi.
Sahneye çıkmadan önceki hazırlık süreçlerine de değinen Gelicili, fiziksel ve duygusal olarak titiz bir hazırlık yaptığını söyledi: “Kaslarımı gevşetmek ve ısınmak için esneme hareketleri yapar, yay ve parmak egzersizleriyle zorlayıcı eserler çalarak hazırlığımı tamamlarım. Duygusal olarak ise kısa bir meditasyon yapar, derin nefes alarak zihnimi sakinleştiririm.”
Gelicili, sahnede daha iyi performans sergileyebilmek için, eserlerin duygusal temalarını anlamaya özen gösterdiğini belirtti; “Eserin içine girerek, bestecinin duygularını anlamaya çalışırım ve eseri sanki kendi bestemmiş gibi sahiplenirim.”
Keman çalmanın sabır ve özveri gerektiren bir süreç olduğunu belirten Sabri Gelicili, kemanın öğrenilmesinin zaman aldığını, ancak bu süreçten elde edilen tatmin duygusunun çok değerli olduğunu sözlerine ekledi.
