Fatih Mehmet Kocaispir’in yapmış olduğu açıklama ise;
“Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı’nın, 3 Mayıs 2024 tarihli basın toplantısında yaptığı açıklama ve öne sürdüğü iddialara karşı cevap verme zarureti hâsıl olmuştur.
Şöyle ki;
Görev yaptığımız 2019-2024 dönemi; sel felaketi, pandemi ve nihayetinde 6 Şubat tarihli büyük depremi de içinde barındıran olağanüstü bir zaman dilimine denk gelmiş; bütün zorluklara rağmen tüm Adana’ya örnek teşkil edecek güzel ve hayırlı hizmetlerin yapıldığı bir dönem olmuştur. Söz konusu bu zaman, bütün belediyelerde olduğu gibi, gelirlerin önemli ölçüde düştüğü, giderlerin ise ciddi oranda arttığı bir dönemdir. Bu durum karşısında; gelir azlığına sığınarak projeleri ertelemek yerine, Yüreğir’in makus talihini yenmek için yıllardır bekleyen sorunları çözecek projeleri hayata geçirmeyi tercih ettik. Bunun doğal sonucu olarak; yapılan hizmet kalemlerine karşılık belli düzeyde borç ortaya çıkmıştır.
Yüreğirli hemşerilerimiz bilir ki; Yüreğir Belediyesi, geride bıraktığımız dönemde, insanlarımızın ihtiyaç ve taleplerine olumlu dönüş yapmak hususunda, bütün şartları zorlayan kurumsal bir hassasiyet göstermiştir. “Hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz” tabelası tüm müdürlüklere asılmış ve çalışma arkadaşlarımızdan çözüm odaklı olmaları istenmiştir. “Kamu zararına yol açmamak” kaydı şartıyla, yasal çerçevede bütün inisiyatifler alınarak hemşerilerimizin hizmetkârı olmaya gayret edilmiştir.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiri ile Cumhur İttifakı Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak seçimlere katıldım. Milletimizin tercihi başımızın tacıdır. Sandıktan çıkan sonuç bizim için yol gösterici ve öğreticidir.
2019-2024 döneminde; açık, şeffaf (ekap) ve denetlenebilir harcama süreçleri sonucunda, bugünkü değeri ile yaklaşık 1,2 milyar TL’lik yatırım yapılmıştır. Yapılan yatırımların bir kısmını bu vesile ile tekrar arzetmek isterim; Burada Adana’ya örnek teşkil eden; sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerimizin detayına girmeden sadece temel bazı yatırımların başlıklarını sunuyorum; 86 yeni park, 2 millet bahçesi, 220 km bsk-sıcak asfalt kaplama yol, 100 bin M2 kilit parke yol, 37 çıkmaz sokağın açılması, 97 yeni sokağın açılması, 2 kapalı spor salonu, 1 kapalı yüzme havuzu, 3 yeni kreş (1’inin inşaatı bitmek üzere), 1 kapalı semt pazarı (inşaatı bitmek üzere), 8 çok amaçlı mahalle evi, 22 muhtarlık binası, 3 kütüphane, 3 aile sağlığı merkezi, sivil toplum merkezi, adliye otoparkı, seramik, tasarım, mutfak ve tekstil atölyeleri, engelsiz yaşam merkezi, yöresel el sanatları merkezi, müze cafe, gastronomi merkezi, 2 gençlik merkezi, 11 sentetik çim saha, aksagaz ile iş birliği protokolü kapsamında; 23 mahallemize doğalgaz, Enerjisa ile iş birliği ve protokol kapsamında; Sarıçam Deresi’nin aydınlatılması, 6 sokak sağlıklaştırması, 3 su oyun parkı, trafik eğitim parkı, 2 belediye sosyal tesisi (inşaatları bitmek üzere), kadın etkinlik merkezi, emekli evi vb.
Yüreğir Belediyesi, 6 Şubat depreminden sonra, yasal vergi alacaklarının genelge kapsamında ertelenmesi sebebiyle, İller Bankası payı dışında gelir üretmekte çok zorlanmıştır. Deprem döneminde yapılan ekstra harcamalar da nazara alındığında; gelir gider dengesi maalesef bozulmuştur. Bu çerçevede; basın toplantısında açıklanan mali tablodaki rakamların resmi rakamlar olduğu ifade edildiği dikkate alındığında; Yüreğir Belediyesi’nin, 31 Mart 2024 tarihi itibari ile kişi ve kurumlardan 260 milyon TL alacağı vardır. Mayıs ayı vergi gelirleri bunun dışındadır. Bu rakam tahsil edilmeyi beklemektedir.
Yine firma-esnaf borcu olarak belirtilen toplam rakamın yaklaşık 1/3’üne denk gelen kısmı, %100 hissesi Yüreğir Belediyesi’ne ait Yüreğir İmar AŞ’ye olan, yıllara sari yasal kâr payı vs. ödemesidir. Yani piyasadaki firma/esnaf borcu açıklanan rakamın çok altındadır. Bunun yanında, söz konusu tabloda, yıllara yayılmış ve henüz vadesi ve ödemesi gelmemiş, yapılandırılmış borçların faizleri ile birlikte yazıldığı görülmektedir.
Buna göre Yüreğir Belediyesi, kısa vadeli borçlarını yakın zaman diliminde ödeyip mali tabloyu düzeltecek güçtedir. Zaten basın toplantısında da bu durum ifade edilmektedir.
Yeni yönetim göreve gelir gelmez ilk iş olarak, belediyede alın teri ile çalışıp evine ekmek götüren emekçi kardeşlerimizi hiçbir sebep göstermeksizin işten çıkarmıştır. İşçi kardeşlerimizin, muhatap dahi alınmadan, üstelik 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nden bir gün önce, SMS yoluyla çıkarılmaları onur kırıcıdır. Bu işçi kardeşlerimizin büyük çoğunluğu EYT kapsamında emekli olanların yerine alınanlardır. Vazife olarak; iş makinesi operatörü, kamyon şoförü, temizlik işçisi, budamacı, lastik tamircisi, elektrikçi, kaynakçı, oto tamirci, parkların sulaması, hemşire, yaşlılara evde banyo hizmeti vb. görevler üstlenmişlerdir. Yüreğir Belediyesi yeni yönetimi, kötü bir geleneğin takipçisi olarak, tek suçları geçmiş dönemde işe girmek olan yüzlerce kardeşimizi ekmeğinden etmiştir. Belediyenin değişik birimlerinde en zor görevleri üstlenip evine ekmek götüren bu kardeşlerimizin vebali yeni yönetimin boynundadır.
2019 yılında başkanlık görevini devraldığımızda toplam personel sayısı: 1276’dır. Bu sayıya TYP kapsamında çalışan, yani maaş ve tüm özlük hakları hükümet tarafından karşılanan 300 işçi dahildir. Nitekim 2013-2019 döneminde toplam 2517 kişi TYP programı kapsamında Yüreğir Belediyesi’nde çalışmıştır. Biz görevi devraldıktan 2 ay sonra TYP programı sona ermiş, bu sebeple Temizlik İşleri personeli olarak görev yapan bahse konu 300 kişinin önemli bir kısmı belediye bünyesine alınmıştır.
Öte yandan göreve geldiğimizde; 2019 yılının Mart ayında işe alınmış 44 kişi dahil, hiç kimsenin iş akdi feshedilmemiştir. Hangi dönemde işe girmiş olursa olsun tüm belediye çalışanları ile kader birliği yapılarak hizmet için yola çıkılmıştır. Görev yaptığımız 5 yıl boyunca da hiçbir ayrım yapmadan tüm mesai arkadaşlarımızla birlikte hizmet edilmiştir. Yüreğir Belediyesi’nde ‘bankamatikçi’ yoktur. Belediyenin 1 kuruşu dahi haksız yere hiç kimseye peşkeş çekilmemiştir. Eğer bankamatikçi var olduğu iddia ediliyor ise; derhal tespit edilmeli, hakkında gerekli yasal işlemler yapılmalı ve sonucu kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Basın toplantısında dile getirilmesiyle muttali olduğumuz üzere; tüm kontrol ve denetim mekanizmalarına rağmen bir şekilde suç işleyen ve kamu kaynağına göz diken personel var ise, derhal hakkında yasal işlemler başlatılmalı ve sonucu kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Yönetimimiz döneminde, benzer bir olayda en küçük bir tereddüde mahal vermeden gereğini yaptığımız kamuoyunun malumudur.
2019-2024 döneminde, (66’sı belediye, 3’ü şirket bünyesinde olmak üzere) çeşitli evsafta 69 yeni araç belediye envanterine girmiştir. Bu araçların hepsi şu anda kamu hizmeti görmeye devam etmektedir. Dönemimizde belediye tarafından dışarıda görevli ve kiralanmış bir tek araç vardır. Bir kamu kurumu tarafından, kamu hizmetinde kullanılmak üzere bir binek aracın tahsis edilmesini ihtiva eden resmi bir yazı üzerine, belediye şirketi tarafından kiralanan bir binek araç ilgili kuruma teslim edilmiştir.
Dönemimizde, belediyedeki mevcut hizmetlere ilaveten hemşehrilerimizin hayatını kolaylaştıracak, şehre değer katacak yeni hizmet birimleri devreye alınmıştır. Bu sebeple ortaya çıkan ihtiyaca göre de personel alımı yapılmıştır. Birkaç örnek vermek gerekirse; Aşevi, cenaze hizmetlerinin genişletilmesi ve yeni mutfak kurulması, yeni parkların güvenlik ve bakımı, kreşler, spor tesisleri, mahalle evleri, engelsiz yaşam merkezi, seremik atölyesi ve diğer atölyeler, sivil toplum merkezi, kütüphaneler, gençlik merkezleri, emekli evi, ters ev, adliye otoparkı, yöresel el sanatları merkezi, yeni parklar, yeni alınan araçlar için yeni şoför ihtiyacı, cami ve okulların bakım onarım ve temizlik hizmetleri, evde bakım hizmeti, yaşlılar için evde banyo hizmeti, evde pansuman hizmeti, sosyal desteklerin yaygınlaştırılması ve diğerleri…
Görev dönemimizde Yüreğir’in geleceğine umut olmak ve makus talihini yenmek üzere; Sinanpaşa ve Şehit Erkut Akbay kentsel dönüşümleri, hükümetimiz ve bakanlıklarla ortak şekilde yürütülmüştür. Büyük emekler neticesinde bugün Adana genelinde devam eden iki büyük kentsel dönüşüm projesi olarak temayüz etmiştir. Yine Ulubatlı Hasan Mahallesi’nde on yıllardır bir ur gibi şehrin kalbine saplanmış olan bölgedeki evler, büyük bir gayretle kamulaştırılmış; mahallemiz temizlenmiştir. On yıllardır kapalı olan çıkmaz sokaklar açılarak mahallelerimize nefes aldırılmıştır (Örneğin Başak Mahallesi). Yüreğir Belediyesi kurulduğundan bu yana ilk defa bütün ilçeyi kapsayan, bütüncül, geleceğin modern Yüreğir’ine temel teşkil edecek 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları yapılmıştır. Yıllardır bekleyen ve kangren haline gelmiş pek çok imar ve mülkiyet sorunu çözülmüştür. Örneğin; Çamlıca semti, Kışla, Kazım Karabekir ve Köprülü mahalleleri, Koza Mahallesi rezerv alanı gibi.
Tüm belediyelerde olduğu gibi Yüreğir Belediyesi’nde de “kurumların devamlılığı” ilkesi gereğince, atıl durumda olan ve kamu hizmetinde kullanılmayan taşınmazlar; açık, şeffaf ve rekabetçi süreçler sonunda kamu kaynağına dönüştürülmüştür. Bizim dönemimizde üretilen ve ortaya çıkarılan taşınmazlar da yeni yönetim tarafından mutlaka değerlendirilecektir.
Sel felaketi ve pandemi dönemlerinde Yüreğir belediyesi tüm imkan ve kabiliyetleri ile şartları zorlayarak vatandaşlarımızın emrinde olmuştur. Özellikle 6 Şubat depremi sonrasında; başta Yüreğir’deki hemşerilerimiz olmak üzere, Adıyaman merkez, Samsat, Gerger, Hatay, İskenderun, Osmaniye ve Çukurova ilçelerimizde, yaraların sarılması için belediyemiz aktif olarak devrede olmuştur. Gerek çöplerin toplanması, iş makinalarının ve cenaze araçlarının sevki; gerekse günlük hayatın devamını sağlayacak mobil mutfak, çadır kurulması, insani yaşam ortamının sağlanması, battaniye ve giysi temini, tuvalet, banyo, sıcak su, sıcak yemek ihtiyaçlarının karşılanması gibi konularda inisiyatif alınmıştır. İnsanımızın bu en zor zamanında yardıma koşarken belediyenin bütçe imkanlarına bakılmamış, ne gerekiyorsa o yapılmıştır. Bu aynı zamanda o dönem için devlet kurumlarıyla yapılan iş birliğinin bir gereği olarak tecelli etmiştir.
Görev yaptığımız dönemde;
Kamu yararının gözetilmesi, tüm kurumlarla yakın iş birliği, kamu hizmetlerinin kesintiye uğramaması, hizmette ayrımcılık yapılmaması, Şeffaflık, hesap verebilirlik, hemşerilerimizin taleplerine üst düzey duyarlılık, açık kapı politikası, ulaşılabilir olmak, hizmet için inisiyatif alma, tevazu, çalışkanlık, kamu kaynaklarının azami korunması ve elektronik ihale (ekap) yöntemi temel yönetim ilkeleri olarak benimsenmiştir.
Tüm müdürlüklerimizde yapılan işlemler hem evrak bazında hem de fiili gerçekleşme süreçleri bakımından şeffaf, denetlenebilir ve kayıt altındadır. Bu çerçevede; Mülkiye müfettişi, Sayıştay denetimi, meclis denetimi, iç denetim ve nihayet tarafımızdan görevlendirilen ‘bağımsız denetçi’ eliyle, belediye düzenli olarak denetlenmiştir. Kaldı ki; üst düzey kamu yöneticileri ve siyasetçiler için denetlenmek asla gocunulacak bir husus değildir. Bu tür kamu görevleri sınırsız değildir. Bir gün başlayıp bir gün bitecektir. Bu göreve talip olanlar, görev esnasında yahut görev bitince denetlenmeyi baştan kabul etmişlerdir. Siyasal etik ve hukuk düzeninin gereği de budur. Ancak yapılmak istenen; politik saiklerle bir devri sabık meydana getirme çabası, büyük bir emeğin ürünü olan bir dönemi lekeleme, itibar suikastı, siyasal mühendislik dizaynı ise meydan boş değildir. Bunun hiçbir faydasının olmayacağının ve rıza göstermeyeceğimizin bilinmesi gerekir. Hepimiz enerjimizi insanımızın iyiliği için harcamalıyız. Yeni göreve gelen her belediye başkanı, aldığı hizmet bayrağını daha yukarıya taşıma çabasında olmalıdır. Hiç kimse yap(a)mayacağı hizmetler için peşinen bahaneler üretmemelidir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın her daim ortaya koyduğu bakış açısı ile; milletin verdiği karar başımızın üstündedir. Milletimizin sandıkta tecelli eden iradesini doğru şekilde anlayıp kavramak bizim vazifemizdir. Yaşam tarzı, dünya görüşü, meşrebi ne olursa olsun her gönüle girmek, kalpleri kazanmak en önemli şiarımızdır."