Kurban Bayramı’nın ardından etli yemekler sofraları sıkça doldurmaya başladı. Oldukça zengin etli yemek coğrafyasına sahip Türkiye’de birçok yemeğe kıyasla tercih edilen Beypazarı Güveci ise gurmeler tarafından hem diğer etli yemeklerle kıyaslanıyor hem de Türkiye’den Beypazarı’na ziyaretçilerin akın etmesini sağlıyor.
Oldukça zahmetli bir sürecin ardından sofralara gelen Beypazarı Güveci özenle seçilen malzemelerle birlikte odun fırınında 9 saatte pişiyor. Müşterilerin talep etmesinin ardından pişen malzemelere bir de pirinç ekleniyor ve 45 dakika daha pişen Beypazarı Güveci yenmek için hazır hale geliyor.
“Odun ateşinde 9 saat pişmesi lazım”
Güveç yemeğinin yapılışını ve ince noktalarını anlatan Aşçı Nesrin Sarpça, “Tarihçesi çok eski. Fırın ve odun ateşi olmadan bir ürünümüz bu. Tereyağı, pirinç, et, dana eti olması lazım. Eskiden kaburga eti, koyun etinden yaparlarmış ama şu an dana etinden devam ediyoruz biz. Biber, domates, tuz ve karabiberimiz var o kadar. Sabah erken geliriz önce fırını yakarız. Sonra malzemelerimizi hazırladıktan sonra odun ateşinde 9 saat pişmesi lazım. 10-15 tane olur zaten bu. Et tadını lezzetini suyuna salar. Sonra çekiyoruz pirinç atmamız lazım. Pirincini atıyoruz, 45 dakika da pirinçli pişirilmesi lazım. Sonra servise hazır şekilde çıkartıyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Ankara’dan, İstanbul’dan ve dışarıdan gelen müşterilerimiz vardır”
Güvece olan ilginin oldukça fazla olduğunu söyleyen aşçı Nesrin, “Bizim yerli müşterimizden fazla Ankara’dan, İstanbul’dan ve dışarıdan gelen müşterilerimiz vardır. Sadece güveç için gelirler. Güvecimizin her daim hazırda bulunması lazım. Onun için her gün 10-15 güveç atarız biz. Lezzetine de doyum olmaz” diye konuştu.
“Çok methettiler, ben de merak ettim”
Ankara’dan Beypazarı Güveci yemek için gelen bir müşteri ise şöyle konuştu: “Arkadaşlarla ortamda konuşurken, Beypazarı’na güveç yemeye gittiklerini söylediler. Çok methettiler, ben de merak ettim. Ankara’dan çıtım geldim ve yedim. Çok güzel, çok lezzetli. Herkesin tatmasını tavsiye ederim.”