Çevirgen, ifade alanını, kendi bildiği doğrular etrafında şekillendirdiğini belirterek “Bu doğal bir sonuç olarak ortaya çıksa da, ortaya koyduğum eserin alıcısı veya izleyicisi tarafından olumlu ya da olumsuz geri dönüşlere muhtaç olduğu fikrini benimsiyorum ve bunu kabul ediyorum. Tepki almayan bir sanat eserini hiç yapılmamış, sanatçısı ise hiç var olmamış gibi düşünüyorum. İfade alanı bulamayan sanatçı fikren ölmüştür” dedi.
Ressam Safter Çevirgen, sanatçının toplum ve çevre yapısı arasında sıkışan kişiye özel, kendisini savunmak zorunda bırakan bir üretme çabasına dönüştüğünü kaydederek, “Sanatçı sorgulanan, görünen, evrensel, tutarlı ve tekrarlanabilir olması açısından mercek altında tutulmayı göğüsler hep” diye konuştu.