Bolu’da son belirlemelere göre 66 kişi çıkan yangında hayatını kaybetti. Yangın sonrası özellikle çok katlı yapılarda oturan vatandaşlar ‘Oturduğum binada yangına karşı ne gibi önlemler almalıyım?’ gibi soruları cevaplarını merak etti. cukurovametropol.com.tr’ye konuşan Adana İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hıdır Çak konuyla ilgili merak edilenler hakkında bilgiler verdi.

İnsanların aklına afet denildiğinde ilk depremin geldiğini söyleyen Başkan Hıdır Çak, “Biz depremle beraber yangının da ciddi bir tehlike yarattığını, bununla birlikte hatta diğer afetlerin olduğunu depremin olduğunu biliyoruz. Amerika’da gündemde olan bir yangın vardı ve bu yangın felaketi günlerce sürdü. 20’nin üzerinde bir ölü vardı. O bölgede sürekli deprem üreten 1900 yılların başında bir depremle beraber çok fazla yıkıma uğrayan bölgeydi. Dolayısıyla depreme çok önem verilir ve deprem olacak diye de yapılar çok hafif yapılır. Yapıları biraz daha yatay mimari uygulanır. Dolayısıyla çok geniş bir alana dağılır deprem olacak diye. Sonra bölgede yangın felaketi yaşandı ve çoğu ahşap bina maalesef ki yandı. Biz şunu öneriyoruz inşaat mühendisleri odası olarak: Sadece bir afet türü üzerinden binalarınızı değil bütün afet türlerinden herhangi birinin olma ihtimalini de güçlü kabul ederek tabii ki orada Olası olası en önemli ya da en ciddi afet değilse onu öne alarak ama mutlaka diğer afet türlerini de yan yana koymamız gerekiyor. Bugün Türkiye’de de bizler binalarımızı tasarlarken sadece depreme karşı dayanıklı olmasını değil aynı zamanda yangına aynı zamanda sele ve diğeri varsa heyelan, kaya düşmesi bazen çığ düşmesi gibi diğer afet türlerine karşı da hazırlıklı hale getirmemiz ve diğer afetlerin de olabilme ihtimaline karşılık binalarımızı bu yönde tasarlamamız gerekiyor.” dedi.

"2007 Yönetmeliği Bize Güzel Perspektif Sunuyor"

Adana’da 2024 Yılında 33 Bin 132 Konut Satıldı Adana’da 2024 Yılında 33 Bin 132 Konut Satıldı

Mevcut binaların yangına karşı bir yönetmeliği olduğunu ve  bu yönetmelikle ilgili de çok sayıda parametrelerin yer aldığını belirten Başkan Çak, “Bu parametreler bizim normal kullandığımız konut tipi yapılarda, gerek imalathanelerde gerek ticari yapılarda, fabrikalarda, gerekse de otel motel gibi çok sayıda insanın bir arada barınmak durumunda kaldığı alanlar için tek tek kriterler belirlenmiş durumda. 2007 yılında çıkan binaların yangından korunması hakkında yönetmelik aslında bize çok güzel bir perspektif çiziyor. Bu perspektif de özellikle konutlarda duvarların nasıl tasarlanacağını, yalıtım malzemelerinin nasıl olması gerektiğini bunun dışında kat yüksekliklerine göre ve kat büyüklüklerine göre yangın çıkış hollerinin dışında yangın çıkarken yangın merdivenlerine nasıl ulaşacağımız konusunda aslında bir dizi sınırlama getirmiş durumda.” diye konuştu.

Yönetmelikte dördüncü kata kadar yangın için ikinci bir merdiven zorunluluğunun olmadığını aktaran Çak şöyle devam etti:

“Ama siz bunun üzerine çıktığınız anda ikinci bir merdiven yapmak durumundasınız. Ama burada bizim en fazla sıkıntı yaşadığımız ve şu an uygulamadaki en fazla şikayetlerimiz maalesef ki projelerde yangın merdivenlerimiz var yangın kaçış hollerimiz var ama bu yangın güvenlik holleri iskan sonrası ya da yapı kullanım sonrası, yapı izin belgesi sonrası bir giyinme odasına dönüştürülüyor, kapılar tamamen kapatılarak bir duş ya da WC’ye dönüştürülüyor ya da genelde yatak odası tarafında olduğu için bu yangın merdivenlerimiz ve kaçış hollerimiz bu bölge tamamen izole edilerek eve bir oda olarak eklense de bu tür müdahalelerden özellikle kaçınılması gerekiyor. Bunlarla beraber bizim kullanacağımız malzemeler de çok önemli. Özellikle yanmaz malzemeler kullanılması gerekiyor. Yangın sırasında kullanacağımız yangın merdivenlerimiz ve yangın çıkış kapılarımız, kaçış kapılarımızın en az 120 dakikaya kadar dayanıklı malzemeden yapılmış olması gerekiyor ki biz oradan o tahliyeyi gerçekleştirmiş olalım.”

"Yanan Otelde Sıkıntı Olduğu Çok Açık"

Bolu’daki yanarak harabeye dönüşen binayla da ilgili konuşan Çak şunları dile getirdi:

“Bugün mesela bir yangın felaketinden bahsediyoruz. Son olarak 66 vatandaşımız vefat etmişti. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum yaralılarımıza da geçmiş olsun diliyorum. Yani bu son derece büyük bir felaket aslında. Bir deprem dahi olsa belki bu kadar insan hayatını kaybetmeyecekti. Felaket bize o kadar şeyler söylüyor ki herhangi bir otele gittiğimiz zaman öncelikle otelin çarşafına bakıyoruz yatağına bakıyoruz. Görsel noktasına dikkat çekiyoruz. Ama gittiğimiz o gün konaklayacağımız canımızı emanet ettiğimiz o binada, o otelde depreme karşı dayanıklı olup olmadığını, bir yangın çıkması durumunda yangına karşı güvenlik önlemlerinin olup olmadığını ya da yangınla ilgili herhangi bir teferruat olup olmadığına bakmıyoruz. Çoğunlukla sadece gördüğümüz şey aslında belki hemen giriş kapımızın arkasına bir plan konmuştur. Yangın merdivenin olduğu yer ve sizin bulunduğunuz yeri gösteren. Aslında bu yönetmeliğin gereği bir şeydir. Ama bu tek başına yetmez. Bununla ilgili yönetmeliğin getirdiği sınırlamalar oteller için çok daha katıdır. Otellerde kullanılması gereken malzeme türü çok daha farklıdır. Özellikle iç ve dış duvarlardaki yanmaz malzemelerin dayanıklılık süreleri çok önemli ama söz konusu otelde buna tabi uyulup uymadığını bilmiyoruz. Ama orada çok ciddi bir sıkıntı oldu da açık.”

"Birkaç Uzmanın Bir Araya Gelmesi Gerekiyor"

Özellikle Adana’daki vatandaşların binalarına yangınla ilgili önlemler alırken dikkat etmeleri gereken şeyleri sıralayan Başkan Hıdır Çak konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Yapılarda biz yangına yönelik yangından korunmasına yönelik bir tedbir almak istiyorsak öncelikle ilgili uzmanlara gideceğiz. Bu konuda yapı bütünlüğüne zarar verip vermediği, yapının mevcut durumunun statik durumunu etkileyip etkilemediğiyle ile ilgili bir inşaat mühendisi, yapının tasarımıyla ve belediyeden alınacak diğer ruhsatlarla ilgili gereklilikleri yerine getirip getirmediği ile ilgili bir mimara ve diğer eğer varsa yangın algılama dedektörü ve diğer tahliye işlemleri ile ilgili projelerin çizilmesi ile ilgili ilgili elektrik mühendisine başvurması gerekiyor. Birden fazla uzman arkadaşımızın yan yana gelerek binaya bakması gerekiyor. Burada önemli olan konulardan bir tanesi de vatandaşlarımız herhangi bir tadilat yaparken bir taraftan yangına karşı binayla ilgili bir önlem alırken aslında depreme karşı daha hassas ve daha sıkıntılı bir duruma neden olduğumuzu bilmemiz gerekiyor. Mutlaka bir inşaat mühendisinin gözetiminde ve denetiminde binaya hasar vermeden eğer bu tür bir önlem alınacaksa, yangınla ilgili bir izin alınması gerekiyorsa bunla ilgili bir yönetmelikle ilgili döşeme ve kirişlere zarar vermeden yönetmeliğin öngördüğü şekilde bunu yapmak gerekiyor. Burada önemli konulardan bir tanesi de bu tür müdahaleler mutlaka esaslı tadilata girdiğinden, esaslı tadilatlar da ruhsata tabiidir, belediyeden mutlaka izin alınması ve ruhsat alınması gerekmektedir.”

Muhabir: BERİL ANT