Geçtiğimiz hafta Ankara’da yaklaşık iki bin STK’nın temsil edildiği büyük bir buluşma gerçekleştirildi. Türkiye’nin dört bir yanından gelip Başkent’te buluşan insanların birinci gündemi Gazze’deki Siyonist işgal ve soykırımın önlenmesi için yapılacak çalışmalar noktasında fikir alış-verişinde bulunmaktı.

Başta TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin olmak üzere farklı görevlerde bulunan siyasetçiler ile de her ilden birer temsilci olacak şekilde görüşüldü. Bunun dışında da daha dar çerçevede her gurup kendi bölgesinin siyasetçileri ile görüştü. Biz de 5 kişilik bir heyet halinde Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü, Adana Milletvekili Ömer Çelik’i ziyaret ettik. Siyasetçilerle görüşmelere daha sonraki bölümlerde değineceğim ama öncelikle Anadolu Sivil Toplum Platformları adı altında bir araya gelinmesiyle ilgili bazı bilgiler vermek istiyorum.

Buluşmalar kapsamında iki gün boyunca istişarelerde bulunuldu. İlk gün süren yoğun görüşmelerin ardından ortaya çıkan basın metni ikinci gün televizyonların canlı yayınları aracılığıyla kamuoyuna duyuruldu.

Gazze zulmünün son bulması için tüm insanlığa çağrıda bulunulan bildiride talepler 7 başlık altıda toplandı.

* Gazze direnişinin Türkiye’nin milli güvenliği açısından da önemi dikkate alınarak bedeli ne olursa olsun, insani yardımların bölgeye ulaşmasının önündeki tüm engellerin kaldırılması için ivedi olarak çalışmalar yapılması ve inisiyatif alınarak uluslararası kurumların da hareke geçirilmesi için çaba gösterilmelidir.

* Acil ateşkesin sağlanması ve İsrail’in işgali sonlandırıp Filistin’i tamamen terk etmesi için siyasi ve diplomatik bütün kanallar kullanılmalıdır.

* Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin işgalci İsrail aleyhine Lahey Uluslararası Adalet Divanı’nda açmış olduğu soykırım davasına ve bundan sonra açılacak bütün davalara yasal çerçevelerin izin verdiği ölçüde müdahil olmalıdır.

* Filistin halkına karşı gerçekleştirilen soykırım suçunun sorumluluğunu Netenyahu hükümetine yıkma kolaycılığına kaçmayıp, Siyonist İsrail’in tüm unsurlarıyla bir terör ve işgal rejimi olduğu gerçeği tüm platformlarda dillendirilmelidir.

* Apartheid anlayışa sahip İsrail işgal rejimi ile yapılmış siyasi, askeri, ekonomik ve ticari bütün anlaşmalar feshedilmelidir. Adana İncirlik'te ve Malatya Kürecik'te yer alan askeri üsler derhal kapatılmalı, başta İskenderun limanı olmak üzere tüm limanlarımızdan İsrail’e yapılan tüm ticari faaliyetler sonlandırılmalıdır.

* İsrail işgal güçlerinde askerlik yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hakkında Vatandaşlık Kanunu’nun 29. Maddesi gereğince işlem yapılmalı ve derhal vatandaşlıktan çıkartılmalıdır.

* Siyonizmin en büyük can damarı olan ekonomik gücünü baltalayacak boykot bir eylem silahı olarak kullanılmaya devam ettirilmeli, bir yaşam biçimine dönüştürülmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.

Meclis Başkanı Kurtulmuş ve Bakan Tekin’e bu konular iletildikten sonra ülke ve katılımcıların bulundukları şehirlerde yaşanılan sorunlarla ilgili de bilgiler aktarıldı.

Açıkçası Numan Bey’in de Yusuf Bey’in de kabulleri sırasında sergilediği tavırlar ve konulara yaklaşımları katılımcılar tarafından da büyük bir takdir ile karşılandı. Sayın Meclis Başkanı da Sayın Bakan da önemli gördükleri konularla ilgili notlar aldı. İstişare kanallarının genişletilmesi ve sürdürülmesi için de tavsiyelerde bulundular.

Yazının iç kısmında da belirtiğim gibi Adana’dan birlikte katıldığımız ASİM Başkanı Mahmut Eraslan ile benim açımdan en az Sayın Meclis Başkanımız ve Sayın Bakanımız ile görüşmeler kadar önemli olan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili Sayın Ömer Çelik ile görüşmemizdi.

Ömer Bey’in bizi kabul ettiği oda kendisinin tam bir kitap kurdu olduğunun açık göstergesiydi. Bugün geldiği konumu sonuna kadar hak ettiğinin de…

Sayın Çelik ile Filistin ve ülke gündemindeki konularla ilgili yaptığımız görüşme gerçekten çok verimliydi.

Elbette bir sivil toplum kuruluşu temsilcisi olarak da bir gazeteci olarak da Ömer Çelik’in bilgi ve deneyimlerini bu şehirde yaşayan insanlarla daha çok paylaşmasını ve kentimize daha fazla katkı sağlamasını arzu ederdim.

Bugün yerimiz kalmadığı için Ankara’da yaptığımız ve Adana’daki siyasi gündem ile yaklaşan yerel seçimleri konuştuğumuz görüşmelerimizi yazamayacağım. Onları da daha sonraki yazılara bırakalım.