'Hevesim olsa param olmuyor, Param olsa hevesim 'demiş ya Şair…

 Ne ekersen onu biçersin.

       Bizim aklımızın erdiği, birebir yaşadığımız 12 Eylül Askeri darbesinden sonra, susan, konuşmayan-düşünmesi yasaklanan bir topluma evrildik. Daha eski zamanları da ya okuyarak ya da büyüklerimizden öğrendik (daha eskiler bu kadar değildi bence).

       Genel olarak bakarsak, bir canlının hayatına son verebilmek hiç bu dönemdeki kadar da yaygınlaşmamış. Artık, insanoğlu hep kolayı seçer oldu. Başkasının yapmış olduğu kötü şey, diğerine özendirici oldu. Bunun en büyük suçlusu da bilen, susan aydınlar. Doğruları göstermeyen akıldaneler. Şu an da değer yargıları paramparça olmuş bir toplum, yörüngesini kaybetmiş, uzay boşluğunda, tıpkı bir vahşi hayvan misali içgüdüsel reaksiyonlarda.

       Kültürel altyapı çok çok önemli. İnsan, zihninin temelini oluşturan yaş haddi maksimum 10-11’dir. Çocukluğunda aldığı şey, yani kültürü ölene kadar gider. 7'sinde neyse 70'indede aynıdır insan. Bir insan başkasına yaptığını sana da yapmaz diye asla düşünme. O karekterini ortaya koyar, sen poliyannacılıkla kendini avutursun. Sonuç itibariyle de elde var hüzün.

       Devlet her zaman Ana'dır ,Baba'dır ,büyüklük hep onda kalır. Karşılıksız sevendir Devlet Ana. Reformist yaklaşımlarla bu uyuyan güzelim toplumu uyandırabiliriz. Tıpkı Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının kuvvacı hareketlerindeki gibi.

Şimdi Narin faili meçhul, 5 yıl evvel de Leyla’dı o meçhul. Cinayetler, kötülükler, vicdansızlıklar ne ilk ne de son

                     Altyapısı olan, olmuş insan bilir, insan hayatına değişik değişik kişiler gelir gider, daha sonra da kimi dost olur kimi düşman, kimi kalıcıdır kimi geçici, kimi sevgili olur, kimi eş, kimi ise yolda tesadüfen anlık gördüğün bir insana bürünür sonraları.

      Birini öldürdüğünde, harikiridir yaptığı.  Başkasını değil kendisini öldürür aslında. İnsana en büyük ihaneti yine kendisi, kendi beyni yapar.

       Tanrı insana düşünme yeteneğini verdiğinden itibaren, var olup gelmiştir entrika, hile, yalan dolan, aldatma-aldatılma-aldanma, sen ne ilksin ne de son. Bu yaşadığımız yaşlı Dünya döndüğü müddetçe de hiç bitmeyecek.

       İyimser insan ol (iyimser-olmuş insan daha uzun ve mutluluğu yakalayarak, daha uzun yaşıyor)her zaman yeni bir başlangıç, yeni açılan temiz bir sayfa vardır, Güneş dünyamızı içine alacağı zamana dek var da olacaktır. Yine de kolayı seçme, onlar gibi olma, sen başka ol. Şirazen'i kaydırma.

    İsmet Tanlı