Türkiye'nin gündemine oturan milyon dolarlık "dolandırıcılık" işlemi konuşulmaya devam ediyor... Bankacılık sisteminde yapılan ahlaksızlığın temelinde "insanın daha çok kazanma hırsı" yatıyor.
Astronomik paraların dillendirildiği olay için Sermaye Piyasaları Kurulu Başkanı (SPK) İbrahim Ömer Gönül " yüksek getiri vaadiyle yapılan söz konusu bir dolandırıcılık olayıdır" dedi.
Bazılarını para kazanma hırsı sarar, servetine servet katmak ister. Çok parayı sevmek, aşırı israf ister. Veya para biriktirme bağımlılığını psikolojik olarak bağlanır ve davranışları değişirse; bunun adı AFFLUENZA, davranış bozukluğudur.. Bu kişilerin para hışırtısı duydukların da göz bebeklerinin büyüdüğünde söz edenler bile var..
Diğer taraftan köşe dönme yarışı, kaldıraçlı sistemde teminatlı olarak yapılmaktadır. Daha küçük tutar ile daha yüksek risk alıp, 1'e 10 yerine 1'e 20 risk alma, kar ya da zarar etmedir. Yüksek risk iştahına kapılmak, bazılarına fırsat yarata bilir. Oysa bankalar hesap sahibinin parasını korumakla yükümlüdür. Ve banka şubeleri denetlendiğinden, banka müdürlerinin ne yaptığı bilinmektedir. Veri akışı Genel Müdürlükler tarafından her gün izlenmektedir. Bu durumda banka yönetiminin biz görmedik demesi düşünülemez. Bu durum sonunda para kazanma hırsı ile sağlığı bozulan kişilere banka ödene yapabilir.Bu ödemede vergiden düşerse yine bütçeye akacak paradan eksilme olacaktır ki, bu açık halka vergi olarak döner. Kısaca işin sonunda biz, vatandaşlar umarım bunu ödemeyiz..
Banka çalışanlarının hedefler nedeniyle çok koştuklarına ben de şahit oldum. Ancak hiç bir banka personeline yanlış iş yap demez. Buna rağmen bazen satış pazarlamacılar, karşısındaki vatandaşı ikna etmek; mevduat yapmak için abartılı konuşmalar yapıyor olabilir. Bu nedenle vatandaşın açtırdığı vadeli mevzuatlar karşılığında mutlaka hesap cüzdanını almasını öneririm. Hesap cüzdanın da yazan vade gün ve faiz oranını kontrol ediniz. Hesap kapamaya gittiğimizde faizinin aynı olduğuna dikkat ediniz. Kısaca kontrol ediniz…