Her yeni şey değişimin ürünüdür. Değişim ise yaratıcılık ile süregelir.
İki noktayı kesiştirin, yaratıcılık ortaya çıkar. Bu üçüncü ve yeni bir şeydir. Fikirlerde böyledir. Avcının ava gidip avlanması..Bir Arsayı bir araba ile takas etmek... Etrafındaki kişilerden 100 Tl toplayıp bir milyon biriktirmek...Eski daireni üzerine para verip yenisi ile değiştirmek gibi.. Biz bunların tümüne fikirlere kapıyı açarak içimizdeki yenilikçiliği ateşlemek diyoruz.
Sürekli şarkı söylemek yerine şarkı sözü yazmaya başlamak, yaratıcılığa adım atmaktır. Çizginizin dışına çıkın, heyecan verici olayları deneyin. Eski teknolojiden uzaklaşın. Örneğin eskiden insanlar iki telefon taşırdı. Masada iki hatta daha fazla telefon olurdu. Teknoloji ilerleyince masada tek telefona dönüştü. Her gün yeni sürümler çıkarak hayatı kolaylaştırması yaratıcılığın sonucudur. Ben yaşadığım bir süreçten bahsetmek istiyorum 1990 li yıllarda spor müsabakalarında fotoğraf çeker, filmi gazeteye yetiştirmek için süratli araç kullanır gazetenin karanlık odasına girer, bir kaç güzel kareyi elde edip baskıya yetişmesi için canla başla koşuştururduk. Bu heyecan tarihe karıştı. Yeni teknoloji, yeni buluşlar sayesinde görüntü anında gazetede oluyor. Gerçek hayatta heyecan duyduğunuz, yaratıcılığınızı ateşleyecek işleri yapın diyen, Dave Trott'a katılmamak elde değil. Yaratıcılık bazen hiç beklenmedik anda, birbirine zıt iki şeyin kesişmesinden de meydana gelir diyor, uzun yıllar reklamcılık yapan Trott.
Yukarda anlatmaya çalıştığım düşünce tarzının değişmesidir. Türkiye'de birçok şey değişmelidir. Bugün ekonomide de bu yaşanıyor. İnşaat sektöründe maliyetlerin aniden çok yükselmesi satışları düşürdü. Buna karşılık nüfus artışı sürüyor. Bu konut açığının devam ettiği anlamına gelir. Bir çok bölgede yığınak haline gelen, derme çatma projelere sahip, iyi denetlenmeyen projelerin uçuşan fiyatları piyasa beklentisinin aşırı üzerindedir. Değişen bakış acısı ile insanlar konut edinmek yerine kiralamayı tercih etmek yoluna koyuldular. Bu piyasa koşullarına göre değişimdir. Bugün banka mevduat faizlerinin de aldatıcı yüksekliğinin olduğuna kapılan vatandaşlar için kirada oturmak daha cazip görünmektedir. Çünkü birikiminden aldığı faiz kirada oturmasını kolaylaştırıyor. Satın almasına erişilmekte zorluk olması, kredi faizlerinin yüksekliği tüketiciyi kiralama yoluna yönlendirdi.
Hedef kitle sahip olmak yerine birçok konuda kiralamayı uygun buldu. Bu araç satın almakta da böyle oldu. Araç satışları düştü.
Türkiye ekonomisinin düzelmesi için önce güvenin oturması, sonrada yatırım yapacak şirket veya firmalara gerçek anlamda destek olunması gerekir. Düzmece, yapacağız, yaptıkları ile kaybedecek zamanımız yoktur.
Daha güzel günlerde, daha güzel yazılarda görüşmek umuduyla..