Aysever, kişisel deneyimlerini ve toplumsal sorunları ele alarak dikkat çekici yorumlarda bulundu. Söyleşiye katılanlar, Aysever’in toplumsal meseleler ve kişisel yaşantısına dair samimi paylaşımlarını büyük bir ilgiyle dinledi. Aysever, İstanbul’daki su sorununa değinerek, "Bir ülkenin ahlaksızlığı ahlak olmuş" ifadesini kullandı ve toplumsal kötülüğün normalleştiğini vurguladı. Ayrıca, dini konulara da değinerek, insanların dini cehalet nedeniyle yanlış inançlara sahip olduklarını belirtti.
Aysever, dini anlayışın yanlış yönlendirildiğini savunarak, "Bu ülkenin dini ihanettir. İnsanların dini cehalettir" dedi. Kendi inançlarını ve kitaplarını yeterince öğrenmeyen insanların her türlü görüşe inanmaya daha yatkın olduğunu ifade etti.
Beyin Tümörü Deneyimi ve Kitap Yazma Süreci
Aysever, iki yıl önce geçirdiği beyin tümörü hastalığından da bahsederek, bu sürecin yazarlık hayatında önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Hastalık sürecinde ölümle burun buruna geldiğini anlatan Aysever, hayatta kalması durumunda bu deneyimi bir kitap haline getireceğine karar verdiğini aktardı. Sağlığına kavuşmasının ardından ise, bu sürecin ona yeni bir bakış açısı kazandırdığını belirtti.
"Karikatür Paylaşımı Yüzünden Sorgulandım"
Aysever, pandeminin ilk günlerinde sadece bir karikatür paylaşması nedeniyle terörle mücadele birimi tarafından sorgulandığını anlattı. "Bir karikatür retweet ettim, terörist muamelesi gördüm" diyen Aysever, iktidarın ideolojik baskılarının hayatını nasıl etkilediğini katılımcılarla paylaştı.
Kadın Direnci ve Toplumsal Umut
Söyleşisinde kadınların direncine özel bir yer ayıran Aysever, Türkiye’deki kadınların yıllardır boyun eğmediğini ve bunun kendisi için büyük bir umut kaynağı olduğunu ifade etti. "Bir ülkenin diri tarafı da var. Yirmi iki yıldır kadınlara boyun eğdiremiyorlar" diyen Aysever, kadınların direncinin toplumsal umut açısından büyük bir anlam taşıdığını söyledi.
Kitap Fiyatları ve Okur Desteği
Aysever, kitaplarının yüksek fiyatlarını eleştirerek, kitap almanın her geçen gün daha zor hale geldiğini belirtti. Ancak, kitaplarının okurlarda bulunmasının bir yazar için en güzel hediye olduğunu söyledi. “Keşke herkesin kitaplarını hediye edebilseydim” diyerek, kitap almanın zorluklarına rağmen okurlarına teşekkür etti.