Son birkaç ayda uygulanan ekonomi politikası neticesinde büyüme hızı düştü. Değişen finansal dengeler enflasyonla top yekûn mücadeleye sadık kalmadı. Bölgemizdeki savaş, TBMM yaşanan çirkin hareketler, orman yangınları, Türkiye’yi dünya yüzünde olumsuz etkilemeye devam edince, yabancı sermaye düşünme durumuna geçti.
Şirketler cephesinden baktığımızda, girdi maliyetlerindeki ciddi artışlar (elektrik, doğalgaz, köprü, hammadde ) diğer yandan ise satışlarda ki düşüş, kredilerin yüksek olması nedeniyle nakit erişimi zorlaştırdı. Zayıf, güçsüz, rekabete dayanamayan şirketlerin rüzgâr sert esmeye başlayınca zorlanması kaçınılmazdır. Değişen vergiler, enflasyon muhasebesi mevzuatı sermaye yapısını zorlayınca, ya düşük kar, ya da işçi çıkarma yolunu seçecektir. İhracat yapan bir şirketin Yurt dışı satış ve pazarlama müdürü Ömer Birinci “Döviz kurundaki baskılanma bizi zarara uğratıyor. Maliyetler artarken, gelirdeki değer aynı kaldı. Bu Şirketimizi zorluyor, yeniden yol haritası yapmak zorunda ve küçülmeyi düşünüyoruz” dedi. Ödenmeyen kredi kartı borçları ve bireysel kredilerde artış sürüyor. Diğer yandan yaklaşan yıl sonu şirketler için kredi kapamada zorlanması, şirketin kapısını kapanması ya da konkordato için canların çalmasına gidebilir.
OKULLAR AÇILIYOR, VELİLER DÜŞÜNÜYOR
Halkın alım gücünde yaşanan zorluklara bu hafta sonu okulların açılması ile başlayacak yeni harcamalar eklenecektir ki, bu vatandaşı daha da zor durumda bırakacak. Geçmiş yıllarda tüm okullar devlet tarafından ücretsiz iken, bugün birçok özel okulun ücretinin yanı sıra devlet okullarının kitap kırtasiye ücretlerinin pahalılığı ile yardım adı altında vatandaştan destek istediğini duyuyoruz. Bu birçok aileyi üzüyor.
Krizin yansıması ortaya çıkmaya başladı. Bu pazarda korku yaratıyor. Bir diğer korkuda maymun çiçeği hastalığı ve güvensizlik. Enflasyonu durduralım derken, bazı kurumlarda israfın devam etmesi, şirketlerde ise durgunluk ve işten çıkarmaların artması, iş yeri kapamalarına giderse bu slumpflasyon demek olacaktır. Her yeni günün, barışarak, karamsarlıktan uzak, daha güzel olması umuduyla… Neyzen Tevfik’i anarak, herkesin içi temiz, iyi günler diliyorum.
“Ekmek herkese yetecekti aslında.
Tarlaya karga dadandı,
ambara fare,
fırına hırsız
memlekete harami. “