Televizyon internet telefon çoğunlukla okuma eyleminin yerini alıyor. Bırakın kitabı gazeteyi artık
insanlar aldıkları ürünün kullanma talimatını dahi okumuyorlar. Herşey anlık viral melodiler gibi
bilgi edinme de anlık kısa eylemlere dönüşüyor. Sanki okumak vakit kaybiymis yada hızlıca
halledilmesi gereken bir eylemmiş gibi davranılıyor.
Kitap okuma alışkanlığının kazanıldığı iki yer var diyor uzmanlar : Birisi aile diğeri okul. Okulda
okuma saatleri yapılmıyorsa yada öğretmenler okumaya yönlendirmiyorsa yada evde ailenin
kutuphanesi yoksa yada anne babanin hiç kitapla alakası ilgisi yoksa muhtemelen cocukda
okuma alışkanlığı kazanamıyor yada okumayı sevmiyor.
Kitap fuarlarından elde edilen rakamlar insanı umutlandiriyor. Ama bana sorarsanız bugün
dijitalden daha çok kitap okunuyor. Bence elinde kalem olmadan okunan her kitapdaki bilgi
havada kalıyor. Altını çizmeden sizi etkileyen cümleleri isaretlemeden o kitabın kokusunu
almadan sayfalarını çevirmeden okunan kitap kitap değil . Başka bir dijital oyun gibi geliyor
bana.
Çocukluktan kitap sevgisini aşılamak önemli bana sorarsanız. Şimdi çocuk kitaplarınin içleri
kadar dislari da çok çekici çok albenili. Çocukların ilgisini çekmek okumaya özendirmek için
güzel bir çaba harcanıyor. Umarım bunlar karşılığını buluyordur. Tabi anne babalara da görev
düşüyor bu alanda…
Aynı zamanda okurların kitap satın alması kadar satın aldığı kitabın yazariyla da bir araya
gelmesi insana müthiş bir moral ve keyif veriyor. Yazarla görüşmek tanımak ona sorular sormak
da okurlar için bambaşka bir keyif. 2025 hepimiz için daha çok kitaplar okuduğumuz ve
cocuklarimiza bu ruhu aşıladigimiz bir yıl olsun.
Sağlıcakla kalın
Haftaya görüşmek üzere