Yetenek, Tanrı vergisidir. Her koşulda, Her olanak ta ve her olanaksızlıklarda, kendini, az  veya çok, şöyle veya böyle gösterir. Ancak, insanlık için büyük yapılar olarak anıtlaşan eserler, yeteneğinin dışında, bir de o yeteneğin değerlendirilmesi, kendini dışa vurmasında gerekli ortam ve araç gereçlerin sağlanmasıyla gün yüzü görürler, gün ışığına çıkarlar ve gerçekliğin sert dar bellerine alışabilirler...         Büyük yeteneklerin, dehaların; olanaklı toplumlarda ve bu olanağı ona sunacak çevrelerde ortaya çıkması mutlu bir tesadüf, daha doğrusu kutlu bir armağandır. Bunlardan mahrum olan yeteneklerin, dehanın hiçbir şey yapamayacağını söylemek acelecilik olur kanaatimce... Muhakkak ki, bir şeyler yapılacaktır. Ama, boyut, hacim ve çap açısından olanakların kabiliyete, dehaya kazandırdıklarını da yitirterek... Sanatta, Edebiyatta ve fiiliyatta/ fikriyatta öncü ve uzun ömürlü olmak 'ölümsüzlüğün' sırrına ermektir, Kanaatindeyim..