29 Mart 2006 günü güneş tutuldu ya;

               Türkiye de olduğu gibi,

         Adana da yaşam kısmen durdu...

               Hava hafifçe karardı, sabah alacası, güneş doğmadan,

Önceki duruma dönüştü dünya...

               ...

         Güneşin tutulduğu süre içinde;;

               Kimi salâvat getirdi, dua etti,

               Kimisi uğur getireceğine inandığı için

On-yirmi yıllık nikâh tazeledi,

               Kimi hayatının dileğini tuttu,

               Kimi hayaller kurdu, yeni umutlara yolculuk etti,

               Ve gökyüzüne sıkılan, silah

Seslerini de kulağımla duydum...             

               ...

               Arkadaşımın aldığı kaynak yaparken

               Kullanılan siyah beyaz camdan tutulmayı izledik;

               -Ağabey baka bilir miyiz?

               -Beyefendi camınızı rica edebilir miyim?

               -Cam senin diye ne kadar uzun bakıyorsun?

-Biraz da bize ver, diye azarlayanlar...

               -Hadi baktığın yeter kahrolası o camı bana ver artık...

-İçeride sinemada film başlıyor...

-Paramız araya gitmesin diyenler,

               ...

               Sağ olsun çok centilmen olan arkadaşım,

Siyah camı önce kendisi 5-10 saniye kullandı...

               Güneşe baktı;

               -Aaa, dedi... Harika dedi...

               -Yüz yılın mucizesi dedi...

               Siyah camı elinden kapmak için herkes,

         Hamle yapmaya başladığında ortalık birden karıştı...

               ...

               90’ındaki kadın onun bir anlık dalgınlığından

Yararlanarak camı çekip elinden aldı;

               -Önce ben bakacağım...

-Bu yaşıma geldim, artık benim görüp göreceğim

               ...

               Yaşlı kadın kendisinin baktığı yetmiyormuş gibi;

                4 yaşındaki torununu çağırdı;

               -Melteeeem... Bak yavrucuğum...

         -Sen de güneş tutulmasına ilk kez tanıklık et...        

               Çevremizdeki kalabalık itiraz etti;

               ...

               Bir dakika bakan gençten sonra; kalabalık

Yeniden bir kez daha dalgalandı...

               Emekli öğretmen; bizim mağduriyetimizi uzaktan,

İzliyormuş ki birden hamle yaptı; 

               İkinci delikanlının elindeki siyah camı alıp;

         Yüzlerce kişinin arasından sıyrılarak bana yaklaştı;

               Boğuk bir sesle;

               -Al... Sen bak... Bu insanlar ne kadar saygısız...

         -Kendi camınızı size bile vermiyorlar...

-Ayıptır, günahtır, yazıktır be, diye bana verdi...

               10 saniye ya baktım ya bakmadım ki;     

               ...

               Bana bakan arkadaşım boynunu büktü...

               -Ne yapayım? Elimden hiçbir şey gelmiyor...

-Camı ben aldım ama ne ben,

         -Ne de sen doğru dürüst bakamadık, dedi...

               Bir hayli zaman geçmiş;  güneş tutulması da sona ermiş gibiydi...

               ...

               Ama olsun; halkımız her şeyin en güzeline layık...

               Onlara dolaylı da olsa hizmet etmekten mutluluk duyuyoruz...

               Kısmetse 30 Nisan 2060 yılında güneş tutulmasını,

               Bir dağın başında; yine yanımızda birkaç gün önceden satın aldığımız çok sayıda siyah camla izlemeyi umuyoruz...

               Ola ki, o arkadaşımın gittiği her yere aniden gelen insanlar olur, onları da güneşin tutulmasını izlemekten yoksun bırakmayalım...

(ÇOK ÖNEMLİ NOT; 14 Ekim 2023 günü gerçekleşecek güneş tutulması Türkiye den izlenemeyecek, yarı halkalı tutulma, Amerika ve Meksika’dan kısa süreliğine izlenecek)