Çukurova’ya hiç gökyüzünden baktınız mı? O geniş, bereketli toprakları, uzayıp giden tarlaları, yemyeşil ovaları yukarıdan görmek bambaşka bir his. Hele bir de yaz sonu geldi mi, Çukurova’nın damları bambaşka bir renge bürünür; kıpkırmızı olur. Bu, biberlerin, domateslerin, güneşin altında kurutulmaya bırakıldığı zamandır.
Güzelim salçalar şimdi yapılmaya başlanır. Yaz boyunca emek verilen, sevgiyle büyütülen biberler ve domatesler, şimdi özenle toplanır, temizlenir ve kurutulmak üzere damlara serilir. Güneşin altında olgunlaşan bu güzel ürünler, yavaş yavaş nefis salçalar haline gelir. Çukurova’nın damlarında kurutulan bu sebzeler, kış boyunca sofralarımıza lezzet katacak olan salçaların temelidir. 
Salça yapımı başladığında, evlerin etrafı nefis kokularla dolar. Büyük kazanlarda kaynatılan sebzeler, saatlerce süren bir emeğin sonucunda salça haline gelir. Bu yoğun çaba, kışın soğuk günlerinde sofralarımızın temelini oluşturur. Çukurova’nın bereketli topraklarında yetişen bu sebzeler, geleneksel yöntemlerle işlenir.
Salçalar kavanozlara doldurulup, dikkatlice kapatıldıktan sonra, serin ve karanlık bir yerde saklanır. Çukurova’nın güneşi, rüzgârı ve insanlarının emeğiyle yoğrulan bu salçalar, yalnızca bir yiyecek değil, aynı zamanda bir kültürün ve yaşam tarzının simgesidir.