Akıllı, iyi bir,

Okur-yazarlığa

Aday olup,

Ölümünüzden sonra da

Sizi hatırlatacak kalıcı eserler,

Yazmak ister misiniz?

...

Düşüncelerinizin,

Hayata bakışınızın,

Her türlü değer ölçülerinizin,

Yüzyıllar sonra

İnsanlar tarafından,

Değerli bulunup okunmasını,

Doğruluğuna inandığınız,

Deneyimlerinizin insanların,

Hayatını olumlu etkilemesini,

Onlara sizin ulaştığınız,

Mutluluğun yolunu

Gösterme ve yaşatma,

Gibi bir hedefiniz var mı?

...

Ya da bir kez geldiğiniz,

Bu dünya sahnesinde,

Hem yaşarken,

Hem de ölümünüzden sonra

“FİLOZOF”

Yani “ BİLGE” şeklinde

Anılmak istemez misiniz?

Peki, bunun için,

Neler yapmanız,

Nasıl çalışmanız gerekir?

Şimdi iyi düşünün,

Çok basit bir yolu şöyle...

...

Çok düzenli, sitemli, okumak,

Derin ve yaratıcı düşünmek,

Ölümsüz fikirlere ulaşmak,

O alanda denemeler yazmak,

Bu gün için mümkün mü?

Ya da hangi koşullarda,

İnsan bunu başarabilir?

Bunun için adanmaya

Hazır mısınız?

...

Eski insanların ifadesiyle,

Bir lokma bir hırka,

Ya da inzivaya çekilmek,

Ya da aylarca çilehaneye,

Kapanıp kendini aşmaya çalışmak,,

Düşünce sistemini sıfırlayıp,

Yeni bir kimlikle tekrardan,

Bu sahneye çıkmak ister misiniz?

Bunlar günümüz de mümkün mü?

...

Bu olay her zaman olduğu gibi,

Günümüzde de çok,

Farklı biçimde değerlendiriliyor,

İlber Ortaylı hoca,

Bu konuda muhteşem,

Şekilde yol gösteriyor,

Kendini bu işe adayan,

İnsanların günümüz koşullarına

Uygun şekle getirerek,

Çok güzel şekilde anlatıyor...

...

Belki de kendini

Okumaya, düşünmeye,

Gözlemleyip, kalıcı, ölümsüz,

Eserler yazmaya,

Adayan insanların

Uygulaması gereken,

Yöntemleri İlber hocaya

Göre özetle şöyle;

...

İlber Hoca şöyle diyor;

-Seyahatte kafanı boşaltmışken

-Çok iyi düşünürsün...

-Bir yerden bir yere,

-Giderken iyi düşünürsün,

-Yürürken yemek yerken,

-Çok iyi düşünürsün,

-Tuvalette bile iyi düşünürsün...

...

-Ama esas iyi düşünmek için,

-Esas yalnız kalmak gerekir...

-Bu temel şarttır...

-Yalnız kalmayı bilmek gerekir...

-Yalnız kalmayı bilmeyen,

-Milletlerden fazla bir şey çıkmaz...

-Mesela iyi bir düşünür çıkmaz...

...

-Maalesef biz Türklerin,

-Böyle bir kabiliyeti yok...

-Bu yüzden bizden iyi,

-Düşünür pek çıkmıyor...

-Aptal olduğumuz için mi?

-Estağfurullah...

...

-Ama şu var, Türk yalnız kalamaz,

-Milletimizde böyle,

-Bir huy yoktur...

-Beraber ders çalışır,

-Beraber yazı yazar,

-Beraber gezmeye gider,

-Beraber aylaklık eder...

...

-Türkler sinemaya bile tek gitmez...

-Yalnız kalmayı bilmez, sevmez...

-Yalnız olmanın getirdiği,

-Garantiye yani tehlikeden,

-Uzak yaşamanın konforuna güvenir...

...

-Ama işte bu garanti de,

-Yaratıcılığı sakatlar,

-İş çıkarma kabiliyetini azaltır...

-Yalnız kalamayan insanın,

-Düşünce ve gözleme,

-Kabiliyeti yarım oluyor...

-Bu yüzden ben insanlara,

-Yalnız kalmayı,

-Öğrenmelerini öneriyorum...

-Yalnız kalmayı bilmek iyidir,

-Önemlidir, Türkiye gibi,

-Bir yerde avantajdır...

...

Sonuç olarak;

İlber Hocamın.

Bu söylediğini,

Kimler nasıl uygular,

Ne kadarını gerçekleştirir,

Tam olarak bilinmez...

...

Ama bu alana adanan

Belki on bin kişide birisi

Bu gün ya da yarın,

Tarih sahnesine,

Neden çıkmasın ki?

Dünkü toplumlardan da

Arada bu şekilde çıkanları,

Bu gün filozof olarak değerlendiriyoruz...

...

Dünkü çırak olan adayları

Bu gün usta olarak okuyoruz,

Günümüzde neden birkaç kişi,

Çıkıp “FİLOZOF” olmaya

Yönelmesin ki?

Ben her zaman umut varım...

(İlber Ortaylı

Hocamdan esinlendim)