Her zaman her yerde güneşin zararlarını kansere yol açtığını, ciltte lekeler oluşturduğunu, yanıklara sebep olduğunu, yaz aylarında farkında olmadan güneş çarpmaları yaşandığını ve daha birçok zararlarını konuştuk durduk. Hatta halen konuşmaya devam ediyoruz. Hayatta maruz kaldığınız her şeyin aşırısının zararlı olması gibi elbette güneş ışığının da aşırısı bizler için çok zararlı. Ancak karar olan miktarlarda da faydası var. Hiç faydalarından konuşmuyoruz. Bilmem farkında mısınız?. Konuşulanlar ve anlatılanlar içinde insanın aklında kalan maalesef hep olumsuz olan, kötü olan cümleler oluyor nedense. Aslında iyi olan, olumlu olan, sağlıklı olanı benimseyip aklımızın bir köşesine yazmamız gerekiyor.  Peki nedir bunlar?

Güneş kas ve iskelet sistemimize, dişlerimize inanılmaz iyi gelen bir faktör. Her şeyden evvel D vitamini deposu. Öyle ağızdan alınan vitaminleri asla güneşin yerine koyamazsınız. Onun sağladığı sağlık D vitamini ve motivasyon hiçbir hapın içinde yok. Bu yüzdendir ki güneşlenen insanlar hep daha pozitif daha mutlu ve daha uzun ömürlü oluyorlar. Ayrıca uzmanların dediğine göre Güneşlenme ile artan melanin üretimi beta endorfin salgılıyor, ki bu da stresten koruduğu gibi, ağrıya karşı direnci de artıyor. Güneşin insan bedenine olan fizyolojik faydaları dışında psikolojik olarak faydaları da çok fazla.  Her ne kadar Adana insanı olarak yağmurlu havaların takipçisi olsak da, güneşli havalarında takipçisiyiz. Güneş bizler için mutluluk demek, piknik demek, çocukların sokaklarda (tabi ki güvenli alanlarda) koşup oynaması demek, dostların bir araya gelmesi, kahve sohbetlerinin yapılması demek, açık alanlarda, dans ve spor aktiviteleri demek… Aynı zamanda kara kış bastırmadan evvel depolanan sağlık demek.  Kışa güneş depolamak, bağışıklığı arttırdığı gibi ömrü de uzatıyormuş. Yazın ne kadar kararında ve güzel bir şekilde güneş alırsak, kışın hastalıklar bize o kadar uzak kalıyormuş.

İnsanlar sırf bunun için Antalya ve Kıbrıs’a kaçıp hafta sonu kaçamağı yapıyorlar. Sırf güneşin tadını daha çok çıkarmak o sağlığı o temiz güneşli havayı depolamak için. Ve biliyor musunuz, yazın güneşlenenler ve o sağlığı depolayanlar hiç güneşlenmeyip güneşten kaçanlara nazaran bir iki sene daha uzun ömürlü oluyormuş.  Yani o kaçtığınız güneş aynı zamanda ömrü de uzatıyor.

Kısacası erken yaşlanmanın, kansızlığın, ciltteki yaraların iyileşmesinin ve bağışıklık sisteminin daha güçlü olup daha uzun ömürlü ve sağlıklı bir hayatın geçirilmesi adına güneş ışığı şart. Nasıl ki bitki örtüsünün, suların, ağaçların, hayvanların, gökyüzünün güneşe ihtiyacı varsa, bizlerinde o kadar güneşe ihtiyacı var. Özellikle bu kış aylarının başlangıcındaki güzelim güneşli havaların tadını çıkaralım. Kara kışlar kapıya dayandığında güneşi çok özlediğimiz günleri hatırlayalım.

Sağlıcakla kalın. Haftaya görüşmek üzere…