Sarıçam; Adana’nın önemli yerleşim alanlarından biri.
Güneyin Parlayan Yıldızı olarak nitelendirilen Sarıçam ülkemizdeki birçok İl’i geride bırakacak nüfusa sahip…
Yerleşim alanları bakir… Tarım alanları ile yerleşim alanları şimdilik iç içe…
Yeni Adana Stadı’nın da bu bölgede olması da, gözlerin Sarıçam’a çevrilmesini sağladı.
Hal böyle olunca da; İnşaat sektörü ‘güneyin parlayan yıldızı’ olarak gördüğü bu alanlara akın etti.
Adeta mantar gibi binalar ardı ardına yükselmeye başladı.
Buraya kadar her şey güzel.
Sarıçam belde olmaktan çıkıp ilçe olunca, belediye olarak da kamu bu bölgede ipleri eline alınca, modern bir yapılaşma beklendi…
Ancak umutlar boşa çıktı.
Sarıçam Belediyesi’nin bir yapı planı olduğunu sanmıyorum.
“Saldım çayıra, mevlam kayıra!’ der gibi…
Adım başı inşaat. Aralarındaki mesafe adımlarla ölçülüyor…
Neredeyse binaların balkonundan birbirine çay uzatacak ev sakinleri…
Bu bölgede kişi başına olması gereken yeşil alan normalin kat kat altında…
Bu ülkede herkes müteahhit. Eğitime gerek yok…
Müteahhit karnen olmasa da olur…
Diploması elinde birçok işsiz müteahhit var, karnesini kiralarsın olur biter…
Cebinde parası olan, arsa sahibiyle de belli bir pay üzerinden anlaşınca, başlıyor inşaatı dikmeye… Planlı-programlı bir yapılaşma maalesef yok…
Çarpık yapılaşma yüzünden bugün Sarıçam’da sorunlar adeta diz boyu.
İleriye dönük plan-program olmadan, ana cadde ve sokaklar- altyapı yatırımları en az 50 yıllık bir plan dahilinde hazırlanmadan her yer imara açılınca çarpık yapılaşma ortaya çıktı.
Yıllarca çöp kokusu yüzünden bu bölge atıl durumdaydı. Ancak eski Adana tabir edilen Seyhan Bölgesi’nde bir metrekare arsa kalmayınca, Yeni Adana denilen Çukurova Bölgesi de yapıya doyunca gözler oklar Sarıçam’a yöneldi.
Tarım arazileri yerleşim alanı oldu.
Belediyeden istediği yoğunlaşmayı çıkaran müteahhit elindeki parayı inşaata yatırdı.
Bir yanda Çukurova Üniversitesi yerleşkesi, Balcalı Hastanesi ve Alparslan Türkeş Üniversitesi diğer yanda Yeni Adana Stadı Sarıçam’ı çok farklı yerlere taşıyabilirdi.
Ancak yerel yönetim; kent plancıları/çevre mühendisleri, mimarlar ve peyzaj mimarları ile birlikte kent yapı planı oluşturmadığı için herkes kafasına göre binayı dikti.
Bir yanda devasa plazalar, siteler diğer yanda çekme katı dışarıya taşmış bir çoğu kaçak ve plansız halde çok katlı binalar…
Görsel açıdan bakıldığında da bu bölgedeki çirkin yapılaşmayı tesbit etmek zor olmasa gerek!
Halen Sarıçam bölgesinde alt yapıdan kaynaklanan sorunlar çözüm bekliyor.
Yerel yönetim gelişmeleri seyretmek durumunda…
Sorunların bir çoğu da siyaset eliyle ortaya çıkmış halde.
‘Bizdense, görme… Bizdense yol ver… Bizdense hizmet götür… Bizdense yardımcı ol…’ mantığı; aç gözlü müteahhitlerin heveslerini artırıyor.
Kısacası; Sarıçam’da modern şehirleşme fırsatı kaçmış durumda.
