Eğer yaşadığın kentin havası 50 dereceye gelmişse sağlıklı düşünmen diye bir olgu zaten olmaz. Sonrası malum, “geyik edebiyatı” en çok senin yaşadığın kentte yapılır. Hani şu “Güneşe ateş etmeyin” lafı aslında sadece mizah yönüdür hayatın. Çıkın dışarı oh ne güzel sıcak deme lüksünüz var mı? Ya da artık gençsen yavuklun için romantik ne dersin? Dışarı dedim başını çıkar hemen içeri çeker duruma gelmişiz. Gencin bir yavuklusunu sinemaya götürmesi için babasından kaç para istemesi gerek? Ya da ben artık baba eline mi bakacım gururu yaparsa o gencin psikoloji durumunu siz çözün artık. Peki, Baba ne durumda bu ülkede? Gayri ihtiyari emekli olmuşsa 7500 TL ye mahkûm bir aile reisi ne kadar mutlu olabilir sizce? Hatırlayın bundan 40 yıl önce mahallelerden toplu olarak bir kamyon arkasına binip Karataş sahiline gidip sadece amacın denize girmeyin ne kadar zor olduğunu bilen var mı? 40 TL’ye varan akaryakıt ile hani herkesin arabası var deyimi ne kadar zayıf kalmaz mı, arabası var fakat içine benzini koyacak parası olmayan bir toplumda var. Haftanın bir günü sokak pazarına gidip iki üç parça bir şey alıp evde neden almadın diyen hanımı ile kavga eden dedeyi nasıl anlatacağız bu ülkede? Ya hadi bırakalım Brent Petrol 85 Dolar iken bir varil petrol 159 litre bununda çarpın 27 lira ile çıkan 15 TL ise biz neden 40 TL’ye akaryakıt alıyoruz diyen babayiğit kaç tane var bu ülkede? Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile başlayan tüm atamaların aslında kul olduğunu söyleyemeyen insanların nasıl verimli olduğunu beklersiniz?

Peki,

Haydi yerele gelelim, iktidar böyle davranıyor halkına! Muhalefet farklımı dersiniz? Onlarda da güç denen sanal olay her daim geçerli, bir il, ilçe seçimleri yapıyorlar şu delege benim bu delege benim olsun diye birbirlerini yiyorlar.

Orada da tek adam var! halbuki onların en büyük eleştirisi tek adam rejimi, aynısını siz parti içinde kendi üyelerinize yapıyorsunuz ama!...  Çiftçi yakınacak kimse bulamıyor! Tohumu Devletten 14 TL’ye alıyor fakat ürettiği Buğdayı hala 6,5 TL’ye alıcı bulamıyor, bu nasıl Dünya diyesi geliyor insanın. Onunda vaz geçtik her şeyin sorumlusu olan Hükümet, ekonominin zordan kurtulması için bütün zorluğu yine halka yükleyip arabası olandan ikinci defa MTV vergisi alıyor.

O zaman bu kadar olayı yaşarsanız içinde bulunduğunuz 50 derece sıcaklığı bile hissetmez duruma gelirsiniz. Muhalefet dedim, orada da tek adama kimse karşı çıkamaz duruma gelmiş! aman ha diyorlar, neden basit benim koltuğum ne olur? Halbuki bu ülke insanı her daim karşı koyan bunun için canını bile vermekten kaçınmayan bir ülke idi, bunun en büyük örneği Çanakkale’de yedi düvele verilen savaşta 250 bin şehit. O şehitler bugün Türkiye Cumhuriyeti kurulmasını sağladı. Sanırım bu yazıda karmaşık duygular içinde olduğumun kanıtı değil mi? Evet, karmaşık duygularda olsa bunların hepsi gerçeklerden oluşan düşünceler değil mi?