Türkiye ekonomisinde çalkantılı dönem devam ediyor. Geçen hafta TCMB politika faizini 5 puan arttırınca, bankaların mevduat faizleri de yüzde 50'ye yükseldi.
Mizahımızın ünlü simalarından Nasreddin Hoca'yı okuyanlar bilirler. Kılıktan kılığa girmiş, hem güldürmüş, hem ağlatmış, bazen fırsatçı, bazen bencil, bazen de hümanist olmuştur. En doğrusu GÜLDÜŞÜN oluşudur. Hem gül, hem düşün...
Ülke genelinde ocak -Ekim arasında 2 milyon 419 bin gayrimenkul satışı gerçekleşti. Bu satışların 993 binini konut oluştururken, bir milyon 426 bin adedi ise arsa ve tarladır. Bu tüm zamanların en yüksek rakamdır. Yatırımcı Arsa ve Tarlaya yönelmiştir. Konutta satışlar düşerken Arsa ve Tarla yükseliş gösterdi. Konut sahibi kişiler kira getirisinin konuta bağladığı sermayesinin çok altında kaldığını düşünüyor. Bunu örneklersek; 5 milyonluk bir dairesini 15 bin TL kiraya veren ev sahibi pişmanlık duyuyor. 5 milyonu aylık yüzde 45'den 32 günlük vade ile bankaya koysa 187 bin TL faiz alacaktır. (187-15: 172 bin zarar) ediyor. Bu durumda yatırım için daire alanların konutlarının satışa çıkarmaları beklenebilir. Banka konut kredilerinin limitler anlamında sınırlandırılmış ve yüksek faiz oranı ile olması bu olasılığı zorlaştırıyor. Yine de konut satış ilanlarının artmasını bekliyorum.
Ülkemiz için bir tehlikeli adımda göç sorunudur. Hemen yanı başımızda süren savaş nedeniyle sığınmacı akınının ülkemize gelmesi durumda bir problem daha oluşacak gibi duruyor.
Ekonomik piyasada ise altının onsu 2 bin geçti. Altın yükselişini sürdürürken, Borsa yukarı aşağı zikzaklar çizerek yoluna devam ediyor. Döviz kuru baskılandığı için yavaş yavaş yukarı doğru tırmanışına devam ediyor.