CHP’nin yeni sayılabilecek Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu, Genel Başkan değişimine şahit olunan kurultayın ardından geçtiğimiz hafta ilk basın toplantısını yaptı ve basın mensuplarıyla buluştu.
Basın mensuplarıyla yazınca hemen tüm basın mensupları olarak düşünmeyin. Bir takım 'seçilmiş' gazetecilerle buluştu. Belki İl Başkanlığı’nın basın danışmanının tanıdığı belki de Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu gibi tek tek masaya yatırılıp; "Şu gelsin. Şu gelmesin" denilerek davet ettikleri gazetecilerden oluşuyordu davetliler. Bir de tuhaftır yayınlanan fotoğrafa baktığımda Adanalı gazetecilerin arasında benim hayatım boyunca hiç görmediğim, ne iş yaptığını bilmediğim ama kendilerinin gazeteci olduğunu söyledikleri bir takım insanlar vardı. Bu arkadaşları sahada benden daha aktif, daha çok basın mensubunu tanıyan bir kardeşime sordum. O kişileri kendisinin de tanımadığını söyledi. Eğer koskoca Cumhuriyet Adana İl Başkanlığı ya da onların deyimiyle İl Örgütü sırf kalabalık görünsün diye böyle bir şey yapmışsa ya da gazeteciler arasında ayrım yaparak davette bulunmuşsa ayıp etmiş. Bir tanıdığım da; "Şehir dışından gazeteci ithal etmişler" demişti. Eğer öyleyse daha da ayıp etmişler. Buna rağmen bunu yazının tamamına konu ederek bu köşeyi tamamlarsam her şeyden önce size karşı ayıp etmiş olurum.
Bu yazının ana omurgasını Anıl Başkan’ın söyledikleri oluşturacak ama önce bir hatırlatma yapayım;
Biliyorsunuz Anıl Bey geçtiğimiz ekim ayında koltuğuna oturdu. En büyük destekçisi de hatta belki onun aday olmasına müsaade eden (!) de tahmin edeceğiniz üzere Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'dı. İl Başkanı seçildikten sonra da CHP Kurultayı'nın hemen öncesinde de yaptığı açıklamalarla sabık Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 'açıkça ve güçlü bir şekilde' destek verdiklerini açıklamıştı. Tabi, CHP’nin Adana’daki tüm örgütlerinde mahalle başkanının yönetimindeki birisinin teyzesinin kızının torununun ne görev alacağına varana kadar örgüte müdahil olan Zeydan Başkan nereyi gösteriyorsa o yöne gitmeleri yadsınacak bir durum değil. Fakat daha Kurultay’ın hemen ardından, sabah yapılan İl Başkanları toplantısında yaptığı ilk açıklamada kısaca şöyle demişti; "Kral öldü. Yaşasın yeni kral."
Basın ekibi kurduklarını söylüyordu Sayın Tanburoğlu. Bu haber hangi gazete, televizyonlarda çıktı? Konuşmasının ne kadarı sosyal medyada yayınlandı? Kendi il örgütünün sosyal medya hesaplarından neden canlı olarak yayınlanmadı? Neden daha sonra bu konuşmalar video oynatım sitelerine yüklenmedi bunun hesabını mutlaka sormuştur. Sormamışsa bu yazıdan sonra mutlaka sorar.
Hadi diyelim ki video işini beceremediler ya da yapmayı uygun görmediler. Peki, servis edilen basın metnine ne diyelim?
Toplamda iki paragraf... Birisi; basının sorunları. O paragrafı da saymazsak geriye tek paragraf kalıyor. O paragrafın büyük bir kısmı da örgüte yönelik mesajlar. İki sayfalık basın açıklamasında tek cümleyi değerlendirebiliriz bu yazıda. O da şu cümle; "Başta Adana Büyükşehir Belediyesi olmak üzere merkez ilçeler ve taşra ilçelerin çoğunu kazanmak için var gücümüzle çalışacağız ve kazanacağız."
Ben de basına servis edilen bu tek cümleyi şu sorular ile değerlendirmiş olayım ve yazıyı tamamlayayım. Umarım davet edilmediğim için katılamadığım toplantıda soramadığım bu sorularıma yanıt verir.
Sayın Tanburoğlu;
* Mevcut Belediye Başkanlarının sürekli düşen performansını düşünerek başta büyükşehir olmak üzere hangi adaylarla seçimi kazanacaksınız? (Hatırlayacaksınız Genel Başkanınız Özgür Özel de 11 Büyükşehir Belediye Başkanı içerisinde 3’ünün performansının düştüğünü açıklamıştı. Kulislerde bu üç belediye başkanının Zeydan Karalar, Vahap Seçer ve Lütfü Savaş olduğu iddia edilmişti.)
* Seçimi kazanmak için nasıl bir strateji izleyeceksiniz?
* Şu an oturduğunuz makamı borçlu olduğunuz Zeydan Karalar’ın Özgür Özel ile yaşadığı sıkıntılarına rağmen Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması için uğraşacak mısınız?
* Başka bir isim Genel Merkez tarafından açıklanırsa Zeydan Karalar hakimiyetindeki örgütünüzü nasıl sahada çalıştıracaksınız?
Son tahlilde ben CHP Kurultay’ı öncesinde alkışlanacak türden, birleştirici bir konuşma yapan Anıl Bey’in İl Başkanlığı dönemi ne kadar sürer bilemem ama önceki dönemden daha başarılı olabileceğini düşünüyorum. Çünkü konulara hakim bir duruşu var. Konuşmaları ve açıklamaları aklı başında, kendince bir temele oturttuğu şeyler ama kamuoyuyla özellikle de basınla bir iletişim problemi olduğu çok açık. Her şeyden önce bu iletişim problemini çözmek zorunda. Çünkü CHP’nin lokal olarak kazanabilme ihtimali olan tek seçimlere, yerel seçimlere yaklaşık 4 ay kaldı.
CHP İl Başkanı Basın Danışmanı Hüseyin Torun’a hayırlı olsun dileklerimizi ileterek yazıyı bitirelim. Umarım bu yazıdaki yapıcı eleştirilerimi dikkate alır ve bundan sonraki toplantılarda daha geniş bir katılım sağlanması için üzerine düşeni yapar.