Yükü ağırdır yazının. Yüreği vardır yazının. Kurutulup terkedilen çokça nehirler olsun. Verin ödediğim bedeli, geri alın verdiğin(iz) yeteneği... Birileri, ben de yazabilirim diyebilir; Ancak bu cümleleri, hangi koşullarda, hangi iç acılarla yazıldığını 'kimse bilmez- bilmez kimse'... Ateşten geçmek için 'semender' olmak, efsanede adım yaşasın diye büyük bir 'çölü' geçmek zorunludur. Biliriz. Kağıt üstünde yaşanılan hayatın sonu, ateşte yanmaktır. Ne denli özveride bulunuyoruz, Yazabilmek için. Anlattığımız hikâyelerde yolumuzu kaybettiğimizde olmuştur, bazen. Yazabilmek için 'labirentte' kaybolmamayı öğrenmek elzemdir, Kanaatimce... Yazabilmek; Derin sularda boğulmamaktır. Yazabilmek; körkuyulardan merdivensiz çıkabilmektir. Yazabilmek, kördüğümleri çözebilmektir... Yazı sırdır. Yazıcı ise sır saklamayı "bilmeyen" sır kâtibidir. Yazıdaki dumanın 'ateşi ' yazanın yüreğinde harlanır, tutuşur dizeleri, kül olur; okuyanların yüreğinde 'gül' olur. Yazıyı yazanda gün olur, alır başını gider, yelkovan kuşlarının peşi sıra...
Trend Haberler
Hafif Ticari Araç İle Otomobil Çarpıştı: 1 Ölü, 5 Yaralı
Arıların "Tatlı Uykusu" Başladı
Bir Hastanın Organları 4 Kişiye Hayat Oldu
30 Farklı Ülkeden 250 Öğrenci Aydın’da Buluştu
At Arabasıyla Gelip, Sitenin Demir Kapısını Çaldılar
Paraları Olmayınca Motosiklet Çaldılar!
Gece Yarısı Dereye Düşen 1 Kişi Kurtarıldı
Polisten Karbonmonoksit Uyarısı
Yüksek Kesimlerde Kar Yağışı Etkili Oldu
İş Adamından Kent Sporuna Büyük Destek