Küresel ısınma adı altında çıkardıkları blöf ile tüm dünyayı kurtarmaya soyunuyorlar, ne yapacaklarmış, torunlarımızın geleceği için temiz bir dünya bırakacaklarmış. Global alarm icat ederek ileri sürdükleri tezlerle, aldıkları bir dizi önlemlerle hükümetleri hizaya çekmeye çalışıyorlar.NATO ve AB karşısında hükümetlerin boynu kıldan ince, ne derlerse uymak zorundalar, uymadılar mı yaptırımlar ve dışlamalar kapıda…
İnsanlığı, geleceği, çocukları düşündüklerini ifade ederek cilalı lafların uçuştuğu atmosferde, bir de karbon ayak izi safsatası çıkardılar. Çocuklarımızın geleceğini çalıyormuş, yüzlerce yıldır Afrika’da açlıktan ölen çocukları her daim görmezden gelenlerin şimdi çocuk sevgisi zirve yaptı.
Dünyayı kurtaralım diye naralar atan sözde çevrecilerin yakıtı yutan yatları katları bir kenarda dursun, ineklerin atmosfere saldığı (?) metan gazı, astım hastalarının kullandığı mini spreyden çıkan karbona kafayı takmışlar. İşin içinde palavra, kurgu ne ararsanız var. Devletleri, halkları nasıl bir kıskacın içine almışlar fark ediyor musunuz? Uluslararası ekonomik dengeleri bile bu kurallara göre ayarlıyorlar. Karbon salınımını sıfıra indiremezseniz bir koli mal bile sokamazsınız bu döngünün içine.
Sokaklarda gündem ıvır zıvır olaylarla oyalanadursun, şu anda neleri kaybediyor olduğumuza, gelecekte de neleri kaybedeceğimize vakit kaybetmeden uyansak ne iyi olur.