İnsanların canavara dönüştüğü, vandalizmin kendini yeniden bulduğu bir çağda kendimizi bulduk. Mide bulandıran cinayetler ve etrafta dolaşan suç makineleri ve olağan şüpheliler...İçlerindeki insan nefreti öyle boyutlara ulaşmış ki canları sıkıldıklarında gözlerini kırpmadan cana kıyabiliyorlar.Son yıllarda filmlere senaryo biçilen zombi hikayeleri gerçeğe dönüşmek üzere,insan kanı çekenler türemeye başladı.

  Nitekim, her geçen gün benzer olaylarla sarsılıyoruz.Türkiye,dün 26 sabıka kaydı bulunan,suç makinesine dönüşmüş hırsız,katil,sapık yaftası yemiş bir yaratığın şehit ettiği polis memuru Şeyda Yılmaz için kahroldu.Bu son zamanlarda duyduğumuz bilmem kaçıncı suç sabıkasıyla etrafta dolaşan vakası.Sokaklar suç sabıkası kabarık yahut aranan insan müsveddeleriyle dolu.Çoğunun bakışlarından,duruşundan anlıyorsunuz olağan şüpheli olduğunu.Kafasına poşet geçirip,hayvan taşıma aracına bindirmek çoğu akil insanın anlayacağı bir türden mesaj olabilir fakat caddelerde elini kolunu sallayarak dolaşan diğerleri için ne kadar caydırıcı olabilir bu gösteri?

  Olayın vahameti hiç de hafife alınacak cinsten değil. Azılı bir hırsız, katil ve aynı zamanda bir çocuk istismarcısı…Belli ki toplum içerisinde yaşamaya ayak uyduramamış, devletin koyduğu düzene karşı çıkmaya çalışmış. Bu tarz canavarların nefes alması bile fazla. Bu tip yaratıkların yaptıklarının yanına kar kalması,tekrardan gün yüzü görmesi maalesef ceza mahkemelerimizin,hukuk sistemimizin sınıfta kaldığını gösteriyor.Ülkede işlenen suçlara verilen cezaların caydırıcılık etkisi,infaz kurumlarındaki şartlar ve en önemlisi cezaevinde ıslah edildiği zannedilen azılı suçluların tekrar toplum içine salıverilmesi vatandaşlar için açık bir tehdit.

   Meseleyi çözmeye eğitimden, sosyolojiden veya psikolojiden başlanabilir belki ama bir an evvel yapılması gereken iki şey var diye düşünüyorum; Birincisi, ceza-infaz hukukundaki suç işleyen zanlıları koruyan bazı hukuksal boşlukları düzeltmek, diğeri ise ki bu benim için çok manidar ülkedeki ucuz ve kolay silahlanmanın katiyen önüne geçmek.