Geçtiğimiz hafta sonu oğlum ve eşimle evimizin yakınındaki çocuk parkına gittik. Normalde sıcak yaz günlerinde daha gölge yerler arıyorum. Daha eğlenceli şeyler yapmaya çalışıyoruz. Oğlumuz küçük olduğu için daha serin yerlerde aktivite arasak da onun aklı yaşı itibariyle illaki bir oyun parkında kalıyor. Artık tüm ısrarlara dayanamadık ve evimize yakın olan büyükşehir belediyesinin çocuk parkına gittik. Park oyun için gayet müsaitti. Bizim ufaklık bisikletiyle tur atarken bir yandan da gözüne oyun arkadaşı kestiriyordu. Sonunda tanışıp arkadaş olduğu kendi yaşıtı iki arkadaşıyla koşturup oynamaya başladılar. Bende eşimle bankta sohbet ettim. Bir yandan da gözümüz oğlumuzdaydı tabii ki.
Bu arada bilmeyenler için söyleyeyim. Bizim evimizin bulunduğu parkın yakınında hemen karşı tarafında düğün salonları var. Sıra sıra dizilmiş salonlarda, her hafta sonu mutlaka bir düğün töreni oluyor. Arabaların kalabalığından ve parka uğrayan şık kıyafetli kadınlardan ve adamlardan bunu anlamanız çok kolay zaten. Buraya kadar her şey normal ancak gelin ve damat gelirken bazılarının havaya ateş açması durumu var ki gerçekten olacak iş değil. Biz toplum olarak nereye gidiyoruz dedirtiyor gerçekten.
Biz bu durumu maalesef geçen hafta sonu yaşadık. Silah seslerini duyar duymaz koşup oğlumu oyun oynadığı alandan aldım. Hızlıca kucaklayıp sarıldım. Eşim çantasıyla kafasını kapattı ve bir müddet sesler susana kadar öylece kalakaldık. O da korktu. Ne olduğunu anlayamadı çocuk. Ve oyun parkındaki her aile koşup çocuklarını aldı. Hepsi hemen hemen bizim gibi davrandı. Öyle bir anda kalakaldık ki. Maalesef silah sesleri kesilene kadar bulunduğumuz alandan da çıkamadık. Bir müddet bekledikten sonra parktan çıkıp onların tersi yönündeki daha sakin olan taraftan çıktık. Eve geri döndük. Oğlum ne olduğunu anlayamadı bile. Bir anda şaşırdı, öylece kaldı. Özellikle çocuk parkalarının olduğu yerlerde bunların yaşanması üzücü ve gerçekten kabul edilir tarafı yok.
Bunlara yeni bir düzenleme getirilmeli yeni bir kanun çıkartılmalı. Artık ruhsatlı silah taşımak da çok zor olmalı. Bunu alabilmek kullanabilmek taşımak büyük risk hem taşıyan için hem de çevredeki insanlar için. Buna ciddi yaptırımlar getirip önlemler alınmalı.
Silahlanma meselesi ülkemiz için ciddi bir tehdit. Dizi filmlerde özenilen sahneler, gençlerin ellerinde silahlarla rahat rahat mekânlara girip çıkması ve daha burada saymakla bitmeyecek bir sürü durum… Durumun vahameti konuşulmakla bitecek gibi değil. Sadece Adana da değil ülkemizin birçok güzide şehrinde bu durumlar yaşanıyor.
Okuduklarıma ve takip ettiklerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki; İç işleri bakanlığı yakın bir zamanda buna çözüm bulmak için ciddi yaptırımlara başvuracak. Çözüm için gereken neyse o yapılmalı. Hepinize güzel ve huzurlu bir hafta diliyorum.
Sağlıcakla kalın. Haftaya görüşmek üzere…