28 Mayıs sonrası CHP’de genel başkanlık yarışı kavgası devam ederken ilçe ve il kongreleri süreci devam ediyor. Bir kargaşa var bu doğru, fakat bu kargaşadan doğru şeyler çıkar mı? Çıkar neden çıkmasın? Eğer CHP’lilerin ağzına pelesenk olan “Hak, Hukuk, Adalet” kavramını gerçeğe dönüştürürse yetkililer! olur.
Delege seçimleri yapıldı tüm ilçelerde ve o delegelerin birileri tarafından işaret edildiği iddiaları var. Hal böyle olunca, işaret edenin adayı ilçe başkanı seçilir mantığı bakarsınız Seyhan seçiminde boşa çıkabilir. Neden böyle düşünürüm?
Çünkü bazen tepki dediğiniz olay harekete geçebilir, tek kişinin müdahale ettiği her şey tepki olarak size dönebilir.
Bir ilçe başkanlığı için 45 delege imzası gerek, yani 400 delegenin yüzde onu ve 5 doğal üye. Pazar günü bu düğüm çözülecek ve seçilecek yönetim CHP’yi Seyhan’da 2024 Mart ayında Seyhan Belediye Başkanı seçilsin diye çalışacak.
Şimdi söylenen veya düşünülen iki aday var. Birisi şu an kayyum olarak atanan Ramazan Atikaslan, Zeydan Karalar’ın oluru ile Kayyum İlçe Başkanı olduğu söyleniyor. Bir diğer aday olarak ortaya çıkan daha önce CHP Gençlik Kolları Başkanlığı yapan Alaettin Solmaz. Şimdi pazar günü hangi aday 45 imzayı bulup aday olacak? Atikaslan eğer aday olursa imza sorunu olmaz. Çünkü Zeydan Karalar’ın sırf benim delegem olsun diye Ahmet Dardağan’ın görevden aldırdığı söyleniyor. Şimdi CHP’ye en çok eleştiri artı “altmış üstü” bir gurubun siyasette söz sahibi olduğu. Şimdi burada Alaettin Solmaz’ın bu cesareti takdir edilmesi gereken olaydır. Kazanır kazanmaz onu bilemem. Fakat karşısındaki gücün siyaset sihirbazı olduğunu unutmamalıyız. Kim o? Zeydan Karalar, halbuki Zeydan Karalar’ın taraf olmaması daha iyi olur diyen çok fazla kimse var. 28 Mayıs sonrası kargaşanın aslında güzel tarafı daha önce üstüne basılmayan olay, “Önseçim” bu dönem çok daha fazla dillendirilmesi. Taban her daim neden ön seçim olmuyor diye kızgınlığını dile getirmiştir.
Pazar günü büyük bir hesaplaşma olacağı kesin herkes eteğindeki taşı dökecek bu kesin, bunun bir demokrasi gerçeği olduğunu kimse aklından çıkarmasın.
Şimdi soru şu,
Tecrübe mi kazanacak, gençlik mi kazanacak?
Gençlik dediğiniz aslında eğer liyakatsiz bir kişi ise, genç olması çok önemli değil.
Fakat CHP artık gençleşmeye önem vermek zorunda. Sadece tek başına gençleşmek partiyi başarıya götürecek diye bir kavramda soyut olur, eğer tüzüğe ön seçim kavramını koymaz yine genel merkezlerde kapalı kapılar arkasında pazarlık sonucu aday belirlenirse sonuç hep aynı olur. Değişim dediğiniz kavram samimi olursanız başarıya ulaşır. Pazar günü göreceğiz kim kazanacak? Gençlik artık bir ivme kazanmak zorunda.