Doğa ana yani tabiat, insanoğlunun varoluşundan dört buçuk milyar yıl önceden beridir buralardaydı. Yani bizlerden çok zaman önceleri… Onun bize ihtiyacı yok. Bizim ona çok ihtiyacımız var. Bizim gelecekteki yaşantımız ona bağlı. Bütün bu toprak okyanuslar, ormanlar hepsi doğa anaya ait. Canlıları besleyen de o, aç bırakan da o…Bunların hepsini zamanla yok edebilirsiniz, onu umursamadan yaşayabilirsiniz. Doğa ana için hiç sorun değil. O yüzyıllar yılı evrimleşerek varlığını bir şekilde sürdürebilir. Peki ya bizler? Topraklar olmadan, denizler olmadan, ağaçlar olmadan, varlığımızı nasıl sürdürebiliriz. En başta tarım olmazsa besin kaynakları olmaz. İnsanlar o zaman ne yiyip ne içerler? Yağmurlar olmazsa kuraklık başlar, her yer çöle dönüşür. Sular kirlenirse, besin zinciri zarar görür bunun ucu da yine dolayısıyla bize dokunuyor. 

Eğer doğanın dili olsaydı konuşabilseydi şayet, insanlara sizce ne derdi? Bence ‘yeter’ derdi. Bana saygı duyun, beni koruyun, beni daha fazla kirletmeyin derdi. Bizler o kadar aksine hareket ediyoruz ki, hiç saygı duymuyoruz ona. Tarıma en başta deliler gibi ihtiyaç duyduğumuz halde aman kim uğraşacak ekip biçmekle diyoruz şuraya bunun yerine toplu konut yapalım diyoruz mesela. O burun kıvırdığınız şunu bunu yapalım dediğiniz tarlalar olmasa hepimiz açız aslında. Tarla bitti denize döndük diyelim, denizleri de kirletiyoruz. Sanayi atıkları, fabrika atıkları, çöpler ve daha fazlası dereler aracılığıyla denizlere dökülüyor. Balık türleri de gitgide tükeniyor. Yetmişli yıllarda yüzelli olan balık türü bugün beşe hatta altıya inmiş durumda.

Doğa insana sunulmuş bir market değil. Git istediğini al, etrafı kirlet nasıl olsa temizlenir düşüncesi doğru değil. Biz doğanın bir parçasıyız arkadaşlar lütfen bunu aklımızdan çıkarmayalım. Doğa bize sunulmuş bir armağan ve yaşam kaynaklarımızın hepsini oluşturan bir bütün. 
Bir sanat adamı olarak doğaya çok önem veriyor ve elimden geldiği kadar da güzelleştirmek amaçlı sosyal sorumluluk projelerini destekliyorum. Ben ve ekibim özellikle bu sene yine doğa ana için destek amaçlı yapılan birçok projeye katılmayı ve doğamız için ele ele deyip yine danslarla kaliteli müziklerle bunu sanatseverlere hatırlatmak istiyoruz. 

Sizde elinizden geldiğince kendi çevreniz için bir şeyler yapın. Hani hayvanlar için diyorduk ya bir kap su da siz koyun kapınızın önüne diye. Doğa için tabiat içinde çöplerinizi nereye attığınıza dikkat edin. Denizleri çevreyi elimizden geldiğince temiz tutalım. Ağaçlara çimlere tabiattaki bitkilere dikkat edin. Onlara zarar vermeyin. Diyeceksiniz ki benim yapmamla mı koskoca doğa düzelecek. Evet. Herkes bunu yaparsa gerçekten de doğa ana bize daha çok gülümseyecek emin olun. 
Sağlıcakla kalın. Sanatla kalın
Haftaya görüşmek üzere…