Kişisel gelişim kitaplarını ne kadar sevdiğimi birçok dostum bilir. Geçtiğimiz günlerde çok popüler olan ‘Rezonans Kanunu’ isimli kitaba başladım. Aslında aklımda yoktu. Eşimle gezerken bir anda kitap önüme düştü diyebilirim. Herhalde bu bir işaret dedim ve başladım okumaya…Henüz bitirmedim ama kitap sular seller gibi gidiyor. İnanılmaz akıcı bir dili var. Hani bazı kitaplar vardır kendini okutur ya bu da öyle.
Temelde sizi götürdüğü nokta istediğin şey olmuş gibi hisset hayal et ve ona inan. Sonuçta bütün evren o hayalin için çalışmaya başlıyor ve adım adım hayaline ulaşıyorsun. Çok abartmayım ama kitabın size söylediği telkinleri taktikleri yapmaya başlayınca insan kendini daha iyi hissediyor ve tam olarak olmasa da hayalinize sizi yaklaştırıyor.
Kendi kendime her gün kitaptaki telkinleri okuyup kendimce uygularken birden çok sevdiğim bir dostumdan telefon aldım. Beni dinlenmem için deniz kıyısındaki evine davet ediyordu. Çok şaşırdım. Kendi kendime isteklerimi gözümü kapatıp tekrarlarken hep gözümün önünde sahil ve deniz vardı. Telefondaki sesi duyunca inanamadım. Demek ki var bunda bir şey dedim kendi kendime.
Bundan evvel de beni yine şaşırtan yaşadığım şeylerden biri; şükür ettiğimde önümdeki engellerin kalkması olmuştu. Kendi kendime olumlu düşünüp o şükür enerjisine geçtiğimde sanki dünya da önünüzdeki tabağa bir kepçe fazladan ekliyor gibi hissediyorsunuz. Bu gerçekten yaşanmış ve insana garip gelen bir durum.
Hayat sizden olumlu olmanızı isteklerinize ve hayallerinize inanmanızı istiyor aslında. Olumsuzluklar sizi ne kadar uzağa götürüp kör ve karanlık bir odaya kapatıyorsa; olumlu düşünceler ve ‘oldu başardım’ hissi de bir o kadar yolunuzu koca bir fener gibi aydınlatıyor.
Hayallerinizden vazgeçmeyin. Onları hep yazın ve olmuş gibi her gün hayal edin. İnanıyorum ki bu enerji frekansları sizi adım adım hayallerinize yaklaştıracak. Sadece inanın ve şükür edin.
Sağlıcakla kalın. Haftaya görüşmek üzere…