Kış ayının rehavetine bu aylarda hepimiz kapılıyoruz maalesef. Bunların en belirgin özellikleri, iştahsızlık yada aşırı iştah, görev erteleme, uyku yada uykusuzluk halleri, sosyal ortamlardan kaçış, enerji eksiklikleri, olaylar karşısındaki aşırı tepkiler yada tahammülsüzlükler… Bu liste böylece uzayıp gider. Hepimize tanıdık gelen bu durumları özellikle Aralık Ocak ve Şubat aylarında sık yaşarız. O bir damla da olsa güneşi görememenin verdiği ruh hali bize azap gibi gelir çünkü. Doğanın güneşle birlikte cıvıldamasına alışkınızdır. Hepimiz sanki bunalıma girmişçesine bu hallere maruz kalıyoruz. Kış ayı ruhumuzda da sert geçiyor.
Bizim amacımız da Kışa heyecan katmak. Büyün olumsuzluklara rağmen inadına olumluyu çağırmak ve onun peşine düşmek olmalı. Bu nasıl olabilir ? dediğinizi duyar gibiyim. Öncelikle mevsim şartlarını bir kabule geçin. Mevsimlerin değişimi olağan bir akıştır. Bunu kabul edip buna nasıl adapte olabilirizi takip etmemiz gerekiyor. Evinizde ve dışarıda bolca ışık alan yerlerde işlerinizi halledin. Bu ruh haline iyi gelen maddelerden bir tanesiymiş. Gündüz saatlerinde hava bulutlu bile olsa dışarı çıkın, bir işinizi halledin yada kısa mesafede olsa yürüyün oksijen alın. Bu daha iyi hissetmenizi sağlar. Bunun yanısıra sosyal hayatınızı geri plana atmayın. Aile, arkadaşlar, komşular, belki bir telefon, bir kahve randevusu bir mail sizi kendinize getirecek bir aksiyon olacaktır. Bunun yanısıra sevdiklerinizle kalabalık aktiviteler yapın, aile yemekleri, arkadaş toplantıları gibi… bunları organize ederken bile o heyecan duygusu sizi kendinize getirecektir. Ayrıca kendinize mutlaka zaman ayırın. Sevdiğiniz bir filmi izleyin, kendi kendinize bakım yapın, yada mutfakta hep yapmak istediğiniz bir yemeği yapın. Bunlar kış ayında size kendinizi şahane hissettirecektir.
Yeni bir yemek tarifi öğrenip denemek, dansa başlamak, spora başlamak, müzik enstrümanı çalmayı öğrenmek , farklı bir dil öğrenmek, evinizi baştan dekore etmek gibi aktivitelerde sizi mutlu edeceği gibi kış depresyonundan da çok iyi bir şekilde çıkmanızı sağlayacaktır.
Dans demişken konuyu o kadar da kısa tutmak elbette olmaz. :) Mart ayında gerçekleşecek Akdeniz Dans Festivali, dansın en şahane fesitvallerinden bir tanesi olacak. Ona katılıp üç günlük bir serüven yaşamak isteyenlerde ayrıca benimle irtibata geçebilirler. Aynı zamanda dans ederken kendinize de vakit ayırıp hem ruhunuzu hemde bedeninizi besleyip doyurmuş olacaksınız. Bu kendinize verebileceğiniz en güzel armağanlardan bir tanesi.
Sağlıcakla kalın. Haftaya görüşmek üzere…