Nasıl bir ülkede yaşıyoruz?
Kimi yoksulluktan sofrada limon bulamıyor, kimi zincir marketlerde kilosunu 18 liraya alıyor, kimi dalında kilosu 30 kuruşa olan limonun kabuğunu 17 liraya satıyor.
Kimi satamadığı limonları kanala döküyor, kimi limon ağaçlarını kökünden söküyor.
Hatırlayın bir dönem limon fiyatları el yakıyordu. Kimse markete gidip alamıyordu.
Bu konuda ilginç haberler çıkıyor.
Şu haberi bir okuyun; Adana’nın Kozan ilçesinde bahçede kilosu 30 kuruşa kadar düşen limonun kabuğunun kilosunun 17 liradan satıldığı bildirildi. Kozan'da limonun kilosu 30 kuruşa kadar düşünce kimi ağaçları kesti, kimi de limonları dere yatağına döktü. Yaklaşık 4 ton limonunun çöpe gitmemesi için evinin önüne döktüren Aysel Kurt, "Çöpe atılmasına vicdanım el vermedi. Üreticinin emeğinin bir şekilde karşılık bulmasını istiyorum. Burada yaklaşık 4 ton limon var. Bunun kabuğu boya, kozmetik, ilaç sanayisinde kullanılıyor. Biz bunu soyuyoruz, iplere asıp kurutuyoruz. Geçen sene kabuk 17 TL’den satılıyordu, bu yıl da aynı fiyatmış. Limonun kabuğu kendinden daha değerli… Bu üründen limonata, limon dondurması, kabuğunu rendeleyip dondurma yapılıyor. Çok fazla kullanım alanı var. Bunu saklamak zor suyu çabuk bozuluyor. Fabrikanın olması gerekiyor" diye konuştu.
Ne diyor üretici kadın?
“Fabrikanın olması gerekiyor” diyor.
Bu üretici kadının düşündüğünü sanayiciler ve yatırımcılar düşünmüyor mu?
Limonun suyunu, kabuğunu, posasını değerlendirmek varken ağacını sökmek, kanala dökmek ne anlama geliyor.
Şu limon işlerine bir eğilseniz nasıl olur?