Yıllardır yabancı dil eğitimi alıp da bizlerden başka konuşamayan ülke insanı var mıdır, buna pek ihtimal veresim gelmiyor doğrusu. Daha ilkokul sıralarından başlayarak lise son sınıfa kadar, hatta oradan üniversite hazırlık kısmına kadar uzanan bir dil edinimi macerası içerisinde, onca kâğıt üzerinde işlenen ders saatlerinin ardından yazamıyor, çizemiyor ve en önemlisi akıcı bir şekilde konuşamıyor olmak, eğitim sistemimizin kocaman bir ayıbı olmaya devam ediyor. Bu becerileri kazanabilen tek tük kişi de zaten İngilizce öğretmeni oluyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, yapmakta olduğu yeni müfredat çalışmaları dahilinde, 5.sınıf seviyesinde ikinci yabancı dil edinimi projesi başlattı. Yıllardır ülkemizde bu ve benzeri projeler uygulanıyor, ama uygulamada başarılı olmaya gelince mesele, maalesef sınıfta kalıyoruz. Daha yabancı dile gelmeden, kendi dilinde konuşmayı günlük 200 kelime ile savuşturan çocuklarımızdan, ikinci bir yabancı dilde üstün performans beklenmesi hayalcilikten öteye geçmez.
Dünyanın boyu git gide kısalıyorken ve globalleşmede ortak diller benimsenirken, kuşkusuz meselenin ciddiye alınıyor olması ve bazı adımlar atılmaya başlanması yine de güzel şey. Ta ki doğru atımlar atılır, meseleyi benimseyen, öğrenmek için can atan çocuklarımız için yabancı dil saatleri bu okullarda arttırılır ve zorunlu hale getirilirse, başarılı olmak içten bile değil. Hatırlar mısınız bilmem ama bir zamanlar, yani liselerin süper sıfatı taşıdığı zamanlar, hazırlık sınıfında 24 saat İngilizce dersi vardı zorunlu. Kimi liselerde tüm dersler zorunlu İngilizce işlenmekteydi. Böyle bir şansı bir daha bulur mu çocuklar bilemem ama okullardan mezun olan öğrencilerin yabancı dil konusunda inanılmaz bir seviyeye geldiklerinden eminim.
Eskiden Anadolu Liselerinde yabancı dil projeleri gayet nitelikli bir biçimde uygulanıyordu fakat onlar da tabela okulu haline gelince yeni arayışlar zorunlu hale geldi. Kolejler, Anadolu Liseleri… Uzun süre dayananlar da oldu, birkaç yılda veda edenler de.
Düşünülen ve uygulanması hedeflenen projelerin yankıları duyulmaya başlandı bile, bunun için 26 şehir pilot olarak seçildi. Okullardaki öncelik her zamanki gibi İngilizce ve Almanca, lakin AB dili Fransızca ve yeni ticari dünya dili Çincenin de ihmal edilmemesi görüşündeyim.