Sohbetlere, tartışma programlarına katıldığım her ortamda üzerine basa basa hatırlatıyorum, tekrarlamaktan da vazgeçmeyeceğim; şu kulüpleri siyasi ve mafyavari kişiliklerin elinden alıp , sportif faaliyetlerden anlayan,sporun içinden gelmiş,spora kendini adamış insanlara verin diye…Ama nerde,tablo hep aynı,kısa dönemde gelenler ve gidenler,her nedense gelenler hiç gidenlerden daha iyi olamıyor.

 Son olarak  köklü kulüplerimizden Beşiktaş’ın son günlerde yaşadığı kabusun dünyada beti benzeri yok.Her akşam,yeni bir açıklama,yeni bir ifşayı ağzımız açık şekilde takip ediyoruz.Anı,günü kurtarmak için yapılan acele transferler ve alımların mali yükü önceki borçlarla beraber takımın sırtında artık taşınamaz hale gelmiş.Hani bir söz var ya ‘’ Ayağını yorganına göre uzat’’, maalesef Beşiktaş’ta yorgan morgan kalmamış, kel görünmüş artık.

  Ciddi bir inceleme, analiz yapılmazsa koskoca Beşiktaş camiası ve ona gönül veren milyonlarca taraftar, bu iddiaların altında ezilir, kan ağlar. Kulüpteki vıcık vıcık ilişkiler, bölünmeler, gruplaşmalar ve uygulanan mobbingler şaka gibi, insanın inanası gelmiyor. İddialar doğru ise tam bir kaos, yalansa da ayrı bir olay. Fokur fokur kaynayan bir kazanın olduğu bir ortamda takımın aldığı başarısız sonuçlar da bir yerden sonra normal geliyor.Kulüpte herkes kendine göre bir yol çizmiş,kafasına göre hareket etmiş,kimi komisyon almış,kimi almamış,tam bir kara düzen.37 bin avro maaş alan bir yardımcı antrenöre bir de  transferlerden komisyon ücreti ödemek nedir? Bu kadar saçacak parası var mıydı kulübün? Üstelik bununla da yetinmeyip, taktik teknik ve kadro mühendisliğine de soyunmuş bu zat-ı muhterem.

  Beşiktaş’ın eski efsane kaptanlarından Samet’in Kasım ayında yazdığı 7 sayfalık mektup,yakında kopacak olan  kıyametin bir senaryosu gibiymiş meğer.Beşiktaş çok derin ve sert bir türbülanstan geçiyor.Daha önce de böyle fırtınada okyanus dalgalarıyla çok çarpıştı bu kulüp,yine yeniden ayağa kalkacaktır,taraftar yine bağrına basacaktır fakat önceki büyük hatalardan ders çıkarılmaz ,U dönüşü ile yanlışlardan doğrulara geçilmez ise bu köklü kulübün ne büyüklüğü kalır ne de onuru…