Ankara da bazı müzeler de işitme engelliler için alanlar oluşturulmuş. Onların da faydalanabilmesi için özellikler eklemişler. Heykellerin ya da antika malzemelerin tarihini onlarda öğrensin diye. Bu akım çok hoşuma gitti. Artık dijitalleşen dünyamızda onların da en az bizim kadar her şeyi duyup görebilmesi lazım. Teknolojik gelişmeler bu yüzden çok önemli ve takdire şayan.
Bu haberler arada bir çıkıyor. Diğer alanları bilmem ama sanat adına böyle güzel gelişmelerin yaşanması beni çok mutlu ediyor. Keşke her şehirdeki müzelerde sanat galerilerinde sergilerde ve diğer sanatsal akımların var olduğu yerlerde böyle çalışmalar yapılsa. Sanat hiçbir şekilde engel tanımasa ne mutlu oluruz. Çocuklarımız daha kültürlü daha vizyon sahibi daha çok yönlü düşünebilen ve problem çözen çocuklar haline gelir.
Sanatın bana sorarsanız engeliler için birçok rampası var. Bu rampalar sayesinde onlarda hayata karışıyor. Müzikle dansla resimle heykelle fotoğrafla ya da başka alanlarla kendilerini gösteriyor hayata ispat ediyorlar. Bizde varız buradayız diyorlar. Hatta bazıları sizin benim gibi sanatın içinden insanları dahi geçip gidebiliyorlar. Öyle bir tutunma öyle bir başarı kazanıyorlar ki inanamazsınız.
Sanat insanlara cesaret veriyor. Severek atılan adımlar yakalanan başarılar engelli insanların bizler kadar daha çok tutunmasını sağlıyor. Sonra bir bakıyorsunuz yüzme de heykelde resimde ardı ardına madalyalar gelmiş. İnsanlar sanata duydukları aşktan sevgiden kazandıkları derecenin dahi farkına varamıyorlar.
Çok güzel haberler alıyorum. Şehirlerimiz dijitalleşen dünyayı sanat da inanılmaz yerlere taşıyor. Aynı anda dijitalin de tadı çıkarken sanatın hiç keşfetmediğimiz renklerini alanlarını görsel olsun işitsel olsun bizlerde yaşıyor ve görüyoruz. Bu hepimizi mutlu ediyor.
Sağlıcakla kalın. Haftaya görüşmek üzere…