Kopsa gök, ince ince dökülse semadan kahverengiye...
Göz gözü, yürek ağıtı sezemez olsa kaplansa simalar kara bulutlar ile...
Adımlar bilinçsiz, yalanlar korkusuzca atılsa bile...
Yine seni arar, yine sende bulurum kendimi.
Düşmanım olsa alem; gidemez olsam kendimden öteye,
Dudaklar kopsa güzellikten sımsıkı sarılsa küfürlere,
Matem rüzgârları esip gürleyerek girse yüreklere,
Yine seni arar, yine sende bulurum kendimi.
Yüreğimin çehresi örtünse sarmaşıktan bariyerlerle,
Ziyan olsa denizler boca edilse çehresinden içeriye,
Eğmem başımı kapatmam yüzümü ellerimle,
Yine seni arar yine sende bulurum kendimi.
Kurulsun ihanet planlarını yayılsın küfürler elden ele,
Tanınmaz olsun yer gök, inlesin kıyamet borazanları ile,
İstemem , ihtiyacım yok bu yaramda şifaya ya da merheme ,
Yine seni arar yine sende bulurum kendimi.
Buz tutmuş küllerim arasında buldum; göğsümde ısıttım seni ,
Senle büyüttüm umutlarımı tenha cinayetler sarsa da bedenimi,
Cennetten köşkler bile alamaz yüreğimdeki yerini,
Yine seni arar yine sende bulurum kendimi.
Sorma kime yaparım bu serzenişi; nasıl atlatırım bunca kaybedişi,
Nasıl sessiz kalırım onca küfre; nasıl dindiririm acıları yüreğimdeki,
Diyorum ya tekrar tekrar, sen de anlıyorsundur beni:
Yine seni arar yine sende bulurum kendimi.