Tam, tamına 15 yıldır köşe yazarlığı yapıyorum.
Düşündüğünü söze dökmek, sözü yazıya dökmenin ne kadar zor olduğunu sanırım bu ülkede tahmin edebilirsiniz. Anayasa ne diyor? “Basın hürdür sansür edilemez”. “Sen onu gel benim külahıma anlat” derler. Bak yazdığına dikkat et! Baskısı yıllardır başıma gelen olaylardan bazen bunaldığımı hissediyorum.
Yıllardır Hükümet olanlar bir türlü bizim gibi açık net, halkı aydınlatan insanları bir türlü sevemedi. Hele de demokrasi kavramını iktidara gelinceye kadar kullanan din bezirganlığı yapıp halkı kandıranlar hiç bizi sevmedi. Gerçi bazen demokratız diyenlerde sansür uygulayabiliyor bize. Neyse, bazen iktidar olanlar zaten doğrunun açığa çıkmasını istemezler!... Bakın, son yargı kavgası sadece onların güç gösterisi için ortaya çıkan bir kargaşadır. Yoksa halk için hiçbir yararı olmayan kavgadır. Mahkeme salonların en tepesinde? “Adalet mülkün temelidir”… Yazar sadece, yazar o kadar.
Dindar nesil yaratacağız diyenler döneminde, kokain çeken gençlerin ne kadar çoğaldığını unutmayın. Bunları birde çok değil bir önceki iç işleri Bakanın yanında görmedik mi? Yargıtay 3. Ceza Mahkemesi Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Sırf neden TİP Milletvekili Can Atalay için anayasaya aykırı kararı verdin düşüncesi. Herkes tahliye beklerken bırakın Tahliyeyi Yargıtay Meclise bile kafa tutarak vekilliği düşürün diyor. Sizce bunlar neden oluyor? Kanunlar çok açık değil mi?
Herkes kanunları biliyor, fakat neden benim düşündüğüm gibi karar vermedin söylemidir. 21 Yıldır iktidarda olan AKP Geldiğinden beri ülkenin olmaz denilen çok şeyi ezilip, bükülüyor. Hele de yeni sistemde tek bir adama bu kadar yetki verilmesi sonrasında hiç kimseyi tanımam söylemleri açıkça söylenmiyor mu?
Şimdi Yeni Anayasa denmesinin tek nedeni Anayasa mahkemesinin kendilerine göre karar verilmemesi kanun değiştirelim diyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki, Yüksek mahkemesinin kararı sorgulanamaz değildir diyor, o zaman neden 2017 yılında Yüksek Seçim kurulunun verdiği mühürsüz oylar nedeni ile YSK Kararları üst mahkemeye götürülemez maddesi var?
Halk fakir, fakirliğinden her hafta pazardan “artık” mal toplamaya başladı, askıda ekmek, askıda bilet, askıda her şey gibi fakirlik görüntüsü çoğalmaya başladı!...
Ülke mafya olaylarından geçilmez oldu, herkes kolay para kazanımda nasıl olursa olsun, düşüncesi peydah oldu. Bakın spor kulüpleri Başkanları şaibeli maçlar sonrası Masak soruşturma başlatmış.
Dilan Polat olaylarına hiç girmek istemiyorum, o sadece buz kütlesinin üst tabakası sadece. Ülke daha önce hatırlayın gri listede idi! bunun ne olduğunu bilen var mı? Kara para aklayan ülkeler listesi.
Çiftçi, esnaf, memur, işçi, kadın, çocuk, okul, hastane adına ne derseniz deyin her şey çığırından çıkmış durumda. hal böyle iken, hazine Bakanı ve merkez Bankası Başkanı para bulmak için kapı, kapı dolaşıyor. Yahu bu ülkede ödenen MTV bir daha alındı daha ne anlatayım!...