Evet…Sanırım yanlış yazmadım.Herkes,acaba bunun doğrusunun küresel ısınma olması gerekmiyor muydu diye sorgulamış olabilir ,ama yazılan çizilen maalesef doğru.Türkiye’nin de aralarında bulunduğu pek çok ülkede rekor sıcaklıklar kaydediliyor.Arkası kesilmeyen lodos ve fırtınaların ardından başlayan orman yangınları dünyamızın ciğerini yakmaya,nefesini tıkamaya devam ediyor.Yaklaşık altı ay önce yaşadığımız asrın felaketi Maraş depreminin ardından yaralar henüz taze iken ,bu kez de sıcaklık felaketi ile karşı karşıya kaldık.Temmuz ayı sıcaklık ortalamalarında yüz yılın en yüksek seviyesine çıktı rakamlar.
Bilim insanlarımızın yüzyılın başlarından itibaren yaptıkları uyarılar yakında artık siren seslerine dönüşmek üzere.Küresel Isınma tabiri artık raflara kaldırıldı.BM ,artık insanlığın ‘’kaynama ‘’ çağına girdiğini duyurdu.Yani açık açık ülkelerin eylem planlarını faaliyete geçirmesi anlamına geliyor.
Sel ve su baskınları,orman yangınları,heyelanlar,bir anda kuruyan göletler,ormanlar,modifiye olmuş biçimde karşımıza çıkan sivrisinekler ve salgınlar…Artık maaile hem fikiriz bu felaketlerin küresel ısınma hareketliliği ile ilgili olduğu konusunda.Doğanın dengesini bozduğumuz yetmezmiş gibi şimdi atmosferin dengesini bozmaya çalışıyor insanoğlu.Ekvator’daki tropik bölgeler ile Kuzey Kutbu arasındaki sıcaklık farkının yıldan yıla düştüğünü biliyor muydunuz? Peki ya Kuzey Afrika kıtasının gittikçe daha da ısındığını? Pakistan bölgesini saymıyorum bile.Türkiye dahil olmak üzere Avrupa, Kuzey Afrika ve Pakistan tarafından yeni bir göç dalgası ile karşı karşıya kalabilir ve bu durum hiç de sürpriz olmaz.BM’nin şimdi neden ‘’Küresel Kaynama’’ paniği ile ülkeleri acil eylem planına çağırdığını sanırım daha net anlıyoruz şimdi.
Fakat biz insanoğlu, hiçbir şey olmamış gibi bu yaşananları vizyondaki kıyamet senaryosu filmleri gibi izlemeye devam edelim, korkalım ama beş dakika sonra bahçeye çıkıp saatlerce sulama yapalım,telefonlarınız şarjdan hiç çıkmasın,yakın deniz manzaralı orman kıyıları ,mis gibi villalar,oteller açalım,Tepelemedik yer bırakmayalım sakın ha! Bol bol selfie yapalım en dokunulmamış doğal güzellikleri kirleterek.Kıyıları doldurup güzel güzel parklar kafeler açalım,dere kenarlarını boş bırakmayalım sakın,oraları da evlerle,bahçelerle kapatalım…Ama,doğa elbet intikamını alır,er ya da geç…