İnsanlığın doğuşuyla var oluşuyla başlamıştır aslında insanın ilk önce benliğiyle, sonra yaşadığı doğa ile mücadelesi… Sonrasında yaşadığı coğrafyadan ayrılıp başka coğrafyaları keşfetmesiyle bu kez kendi türü ile savaşa başlamış ve yüzyıllardır sürüp giden, nice cana, eşyaya mal olan kimi zaman da kavimleri,yerleri bile değiştiren onlarca savaşa karışmıştır insanoğlu.

Modern yüzyıl dediğimiz, medeniyetimizle, bilgimizle övüne övüne bitiremediğimiz 20.yüzyıl’ın öncesine kadar savaşın, düşmanın bile bir üslubu, bir sanatı ve bir ahlakı vardı. Çoğunlukla savaşlar esnasında sivil halk, çoluk çocuk ,yaşlı bu çatışmalardan uzak tutulurdu, en kötü esir konumunda alınırdı,ve savaş esirleri katiyen öldürülmezdi ya da kötü muameleye tabi tutulmazdı,malları yağmalanmazdı.Savaşın cereyan ettiği coğrafyalar yerle bir edilmez,yakılıp yıkılmazdı.

Bilim ve teknolojiyi çok süratli   bir biçimde kalkan olarak kullanmaya başlayan insanoğlunun uyguladığı savaş prosedürleri, içinde bulunduğumuz yüzyılda amansız bir biçimde vahşileşmeye başladı.Soykırımlar,toplu ölümler,yerle bir olan yerleşimler,roketler,füzeler ,nükleer tehditler artık bu yüzyılın simgesi haline geldi.

Asimilasyonun, demografik baskının, vahşetin, soykırımın son sahnesi Gazze’de, dünya, köşeye sıkışmış binlerce masum insanın asıl göz göre göre ölüme sürüklendiğini canlı canlı izliyor. Uluslararası savaş hukuku, ağır, kimyasal silahlarla ihlal ediliyor. 1864’te İsviçre’de imzalanan,1949’da son halini alan ve birinci önceliği sivillerin korunması olan uluslararası savaş hukukunu İsrail dünyanın gözüne soka soka ihlal ediyor. Aynı zamanda da Birleşmiş Milletler’in soykırım için sıraladığı 5 maddeden 3 ‘ünü de fiilen gerçekleştirmiş oluyor.

Filistin halkının toplu bir biçimde göçe zorlanması, toplu şekilde öldürülmesi ve şehrin yerle bir edilmesi savaş suçunu aşmış artık bir dünya suçu, tüm dünyaya yapılmış bir saygısızlık olarak tarihe geçmiştir.

Daha fazla insani dram yaşanmadan bölgedeki kalıcı sükunet ve barış çok önemlidir. Türkiye’nin de ısrarcı olduğu ideadaki gibi 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devletinin kurulması.