Yerel seçimler için partiler artık son çalışmalarını yapıyor. Çok yakında neredeyse tamamı adaylarını açıklayacak. Bana kalırsa şimdiye çoktan açıklamaları gerekirdi. Böylece adaylar sahaya iner halkla kucaklaşır ve propagandalarını yapabilirdi. Aslında bazı şehirler için adaylar açıklandı ama Adana gibi zor şehirlerde tüm partiler özellikle Ak Parti ile CHP birbirlerinin adaylarını kolladıkları için henüz isimler tam olarak açıklanamadı. Onlar açıklamayınca diğer partiler de henüz yarışa katılacak isimlerini netleştirmedi.

Adana özelinde durumu değerlendirecek olursak geçtiğimiz aylarda yazdıklarımızın geçen hafta netleştiğine şahit olmuştuk. Hatırlarsanız Cumhur İttifakı’nın adayının Ak Parti tarafından açıklanacağını yazmıştık. Yazdığımız gibi olacağını da MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız açıkladı. MHP, kendisi için tarihsel ve stratejik önemi olan Adana’yı Ak Parti’ye bıraktı. Bu durum parti içinde bazı rahatsızlıklara da neden oldu. Taş Medreseli olarak adlandırılan eski(meyen) ülkücüler bu karara itiraz ettiler. Tek bir şerh düşüyorlardı; Kendilerinin de kabul edebileceği bir ismin Ak Parti tarafından açıklanması… Aksi halde hem seçimlerde çalışmayacaklarını hem de oy vermeyeceklerini açık açık belirttiler.

Ak Parti kulislerinden aldığımız bilgilere bakarsak içerde kazan fena kaynıyor. Bir dönem Fatma Gül Demet Sarı, Jülide Sarıeroğlu, Fatih Kocaispir, Mustafa Akgedik, Mahmut Çelikcan isimleri ciddi ciddi konuşuldu ama son zamanlarda bu isimlerden ziyade Abdullah Çalışkan ve Halil Nacar ismi daha ön plana çıktı.

Benim aldığım duyumlara göre eğer Recep Tayyip Erdoğan farklı bir tercihte bulunmazsa bu iki isimden birisi kesin açıklanacak. İşte dananın kuyruğu da tam burada kopuyor. Ömer Çelik’in ısrarla istediği Halil Nacar’ın MHP tabanından oy alıp-alamayacağı, halkta karşılığı olup olmadığı ve olası adaylığının ardından kazanması durumunda şehre hizmet edip edemeyeceği çok tartışılıyor. Eski Numune Hastanesi ve Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde üç gün ara ile çıkan yangınlar da Halil Nacar’ın hem daha önce burada Başhekimlik yapması hem de İl Sağlık Müdürü olması nedeniyle çeşitli tartışmalara ve komplo teorilerine sebep verdi. İki partinin özellikle tabanında karşılığı olan ve büyük bir teveccüh gören Abdullah Çalışkan’ın ise isminin açıklanması halinde kesin kazanacağı bu durumda da yerel yönetimler üzerine yüksek lisans yapan, tez yazmış deneyimli bir siyasetçi olan Çalışkan’ın Adana’nın makus talihini değiştirebileceği konuşuluyor. Genel Merkez’in hem Ak Parti hem de MHP tabanında karşılık bulan bir ismi açıklamayarak yapacağı hatanın telafisi olmadığı konuşuluyor. Geçtiğimiz hafta Adana’da olan Abdullah Çalışkan’ın dostlarıyla görüşmesi bile tabanda büyük bir heyecana neden oldu ve birileri tarafından derin anlamlar yüklendi. Halbuki Çalışkan bir cenaze nedeniyle Adana’daydı.

CHP’de de işler en az Ak Parti’deki kadar zor. Mevcut Başkan Zeydan Karalar şu an en güçlü aday olarak gözüküyor ancak handikapları da çok. Her şeyden önce 5 yıllık Büyükşehir karnesinde sınıfta kaldı. Ayrıca CHP Kurultayı’nda tavırları ve açıkça Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi dahası Özgür Özel ve ekibine zorluk yaşatması nedeniyle birtakım CHP’liler tarafından üzeri çizilmek isteniyor. Öte taraftan İYİ Parti ve DEM Parti’nin kendi adayları ile seçime girecek olması da CHP için büyük bir eksi. Karalar’ın karşısında herhangi bir adayı açıklayacak olsalar bu kez de Zeydan Başkan’ın Adana örgütü üzerindeki etkisinden çekiniyorlar. Dolayısıyla CHP yönetimi için iş daha zor. Ben daha önceleri Zeydan Başkan’ın adının açıklanmayacağını yazıp söylüyordum ama artık gerek karşısında durabilecek, risk alabilecek güçlü, cesur bir siyasetçi olmaması gerekse Genel Merkez’in ilk seçimlerde oy oranını düşürmek istememesi nedeniyle son dakikada bir sürpriz olmazsa Zeydan Başkan isminin açıklanacağını düşünüyorum.

İyi Parti büyük bir ihtimal Adana adayını bu hafta içinde Genel Başkan Meral Akşener’in katılımıyla Adana’da düzenleyeceği programda açıklayacak. Net yazayım kimi açıklarsa açıklasın kazanma şansları olmayacak. Hele ortada dolaşan isimlere bakılırsa amacın sadece pazarlık gücünü artırmak olacağı anlaşılıyor. İyi Parti’nin bir türlü bu kentte teşkilatını oturtamaması her dönem daha geriye doğru gitmesine neden oluyor. İşte bu yüzden hiç kimse de İyi Parti’nin adayının merak etmiyor.

DEM Parti, HÜDA-PAR, Yeniden Refah Partisi gibi tabanı olan partilerin adaylarının kilit önemde olacağı kanaatindeyim. Hızla kan kaybeden ve seçimlere birkaç ay kalmasına rağmen hala ne yapacaklarını kimsenin kestiremediği diğer partilerin ise seçime dostlar alışverişte görsün havasında gireceği kesin gibi.

Bütün bunları düşünerek yazacak olursak Ak Parti’nin doğru aday seçmemesi halinde Adana’yı yine hüsran bekliyor. O yüzden de en önemli iş Ak Parti yönetimine düşüyor. Doğru aday için doğru zaman. Kazanmak istiyorlar ise bin düşünüp bir karar vermeliler. Yoksa birilerinin komplo teorileri gerçeğe döner ve Ak Parti’nin Zeydan Karalar’a gizli destek verdiği iddiası daha net konuşulmaya başlanır. O zaman da şehrin üzerinde siyasi hakimiyeti olan insanların bundan sonra ne inanırlığı ne de güvenirliği kalır.