Nisan ayı gelirken, Adana’nın sokakları bir başka güzel kokmaya başlar. Portakal çiçeklerinin o büyülü, hafif baygınlık veren kokusu, rüzgârla birlikte her köşeye yayılır; insanı hem huzura hem de neşeye davet eder. İşte tam da bu mevsimde, 4-13 Nisan tarihleri arasında, Adana bir kez daha Türkiye’nin ilk ve tek sokak karnavalına ev sahipliği yapacak: Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı. Bu yıl 13’üncüsü düzenlenecek olan etkinlik, “Dünya Çocukları” temasıyla, sadece Adanalıları değil, dünyanın dört bir yanından gelen misafirleri de kucaklamaya hazırlanıyor.
Adana, zaten kendi başına bir karakterdir. Sıcakkanlı insanları, damak çatlatan lezzetleri ve Akdeniz’in o kendine has enerjisiyle her zaman dikkat çeker. Ama nisan geldiğinde, bu şehir adeta bir masala dönüşür. Portakal çiçeklerinin açması, sanki doğanın Adana’ya yazdığı bir aşk mektubu gibidir. Karnaval ise bu mektubu herkesle paylaşmanın, sokaklara dökülüp hep birlikte kutlamanın yolu. 5 Nisan’da gerçekleşecek olan geleneksel kortej yürüyüşü, renkli kostümleri, dansları ve coşkusuyla bu masalın en parlak sahnesi olacak. Atatürk Parkı’ndan başlayıp Adana’nın caddelerini şenlendirecek bu yürüyüş, bir yandan baharın gelişini selamlarken, bir yandan da dostluğu, barışı ve bir arada olmanın gücünü hatırlatacak.
Bu karnavalın eşsizliği, sadece portakal çiçeklerinin kokusunda ya da kortejin görkeminde değil, aynı zamanda ruhunda yatıyor. Adana, bu etkinlikle bir festivalden fazlasını sunuyor; bir yaşam biçimini, bir paylaşım kültürünü ortaya koyuyor. “Dünya Çocukları” teması, bu yıl karnavalı daha da anlamlı kılıyor. Çocukların kahkahaları, oyunları ve hayalleri, portakal çiçeklerinin kokusuna karışacak. Belki de bu tema, bize şunu fısıldıyor: Dünyayı güzelleştirmek için önce çocukça bir neşeye, saf bir umuda ihtiyacımız var. Japonya’dan, ABD’den, Ukrayna’dan gelen ekiplerin performansları, Adana’nın sokaklarını bir dünya sahnesine çevirecek. Bu, sadece bir karnaval değil; kültürlerin, renklerin ve hayallerin buluştuğu bir şölen.
Adana’nın bu büyülü günlerinde, sokaklar sadece çiçek kokusuyla değil, müzikle, dansla ve lezzetle de dolacak. Portakallı lezzetler yarışması, halk koşusu, satranç turnuvaları ve konserler… Her yaştan, her zevkten insana hitap eden bir program, Adana’yı 10 gün boyunca bir açık hava tiyatrosuna dönüştürecek. Ve tabii ki, Adana’nın meşhur kebapları, şalgamı ve sıcacık misafirperverliği de bu şölenin ayrılmaz bir parçası olacak. Karnaval, aynı zamanda şehre ekonomik bir canlılık getiriyor; oteller dolup taşıyor, esnafın yüzü gülüyor, çevre iller bile bu coşkudan payını alıyor.
Portakal Çiçeği Karnavalı, Adana’nın ruhunu yansıtan bir ayna gibi. Burada siyaset yok, ötekileştirme yok; sadece bir arada olmanın, gülmenin, eğlenmenin saf hali var. Belki de bu yüzden her yıl daha fazla insan, nisanın ilk haftalarında rotasını Adana’ya çeviriyor. 2025’te 1,5 milyona yakın misafirin beklendiği bu etkinlik, artık sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da dikkatini çeken bir marka haline geldi.
Eğer henüz plan yapmadıysanız, ajandanıza bir not düşmenin tam zamanı: 4-13 Nisan, Adana. Portakal çiçeklerinin kokusunu içinize çekip, sokaklarda dans ederken kendinizi bir bahar masalının kahramanı gibi hissetmek istiyorsanız, bu karnaval tam size göre. Adana, sizi bekliyor; hem de en güzel haliyle, portakal çiçeklerinin gölgesinde. Çünkü nisan, en çok Adana’ya yakışıyor.