Şair, üzerine büyük bir bal  arısı oğulu konmuş bir 'ağaçtır'. Kelimeler... Her kelime bir hissiyatı, fikirleri vızıldatıp durur.Şair(ler), kelimelerin sağır edici uğultusu içindedir her daim... O bir yöne gittiği zaman, kelimelerin bulutu da birlikte gider oraya... Şair, bir gemiye binse, sözcüklerin, martılar gibi, güvercinler gibi oraya buraya kondukları görülür... Ve bu kelime kargaşası içinde yabancı bir 'kuş' düşmeye görsün... Binbir gagayla delik deşik edilir. Bir süre sonra bu yaralı kelimeler oraya buraya konmaya çalışırken, bir kısmı ölür, çoğu kurtulamaz. Bir bölümü de kaçar gider başka (d)illere... Esas güçlü olan kalıcı kelimeler beslenir ve büyür; Kalıcı olur, dilde, gönülde ve düşüncelerde... Sonrasında ' eser ' vermenin vakti gelip çatar; Petek petek örülü 'Bal' zamanı... Bal arıdandır, fakat Arı, arı değildir artık... petek deyince balı, bal deyince peteği hayal ettiğimizi, yüreğimizde hissettiğimizi kim inkâr edebilir ki?