Yazlıktan komşumuz olan rahmetli Özay Eker; bir kelimenin sonunda ‘ye’ yazıyorsa tehlike arz eder derdi. Örneğin; Türki-ye, Beledi-ye, Mali-ye. Yani rahmetli Özay abi şunu söylemek istemişti, kelimenin sonuna gelen ‘ye’, yemek kelimesinin kısaltılmışıydı.
Üniversite sözlükteki anlamı; yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırmalar ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri birim ve bölümlerden oluşan, bilimsel özerkliği ve kamu tüzelkişiliği bulunan öğretim kurumudur. Oysa ben ülkemizde, (bazıları hariç) galiba son çeyrek yüzyılda ne yüksek düzeyde eğitim alanı ne de o yüksek düzeyde ki eğitimi verebileni gördüm. Üniversiteler ve oradaki akademisyenlerin çoğu, asla kayda değer değiller. Bunun en güzel kanıtı da ülkemizin şu an da ne halde olduğudur.
“Akademisyenler hiç akademik değil”
Akademik yani bilimsel anlamında ki kelime de içi boşaltılmış bir şey artık.
Şimdiki akademisyenlerin tek sıkıntısı koltukları ve almış oldukları maaşlarının oranlarıdır. Akademisyen dendiğinde aklıma ilk gelen insan, bizim de rektörlüğümüzü yapmış olan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’dir. O mezbele şehir olan Eskişehir’i yeniden yaratan, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağına çeviren o insandır akademisyen. Akademisyen, örnek sorumlu bir aydındır.
Bizim rektör gibi akademisyenler eskidendi. Şimdi, kibir yuvasına dönüşmüş olan bu meslek branşı, az evvel yazımda da belirtmiş olduğum gibi, kibir yuvasına dönüşüp, her şeye at gözlüğüyle bakmış oldukları için ; üniversiteden mezun etmiş oldukları öğrencileri de çok yetersiz. Diplomaları, hayatlarının geri kalan bölümlerini idame etmelerinde hiçbir işe yaramamaktadır. Dolayısıyla da, üniversiteler, (bazı istisnalar haricinde) Prof. Dr. Sinan Canan’ın da dediği gibi; “işsizler ordusunu oyalama yerine dönüştü.” Niteliksiz ve de işsiz çoğunluk memleketi için bir tuğla bile koyamayan kayıp kuşağa dönüştü.
Şu an da nitelikli liselerin vermiş olduğu eğitimler üniversitelerin vermiş olduğu eğitimden daha sağlam, daha akılcı temeller üzerine kurulmuş durumda.
Bu kangrenin, bir an evvel, ülke genelinde oluşturulacak olan üst akıllarla birlikte çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Aksi takdirle, Atalarımızın kurmuş olduğu Cumhuriyet’in temel taşlarını oluşturan ve de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ünde hep üzerine basa basa söylemiş olduğu çağdaş uygarlıklar seviyesinden daha da uzaklaşacağız. Parola vatan, öyleyse işareti de namus.
Jönk / İsmet Tanlı
2024 Adana