Dünya geneline yayılan COVID-19 salgınının Türkiye'de tespit edilen ilk vakası Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Mart 2020 günü açıklandı.
Pandeminin açıklanmasından sonra, DSÖ’nün uyarısıyla da, gündelik hayatı maskesiz idame ettirmek hemen hemen imkansızlaştı. Dezenfektanlarla el ve yüz temizliği, dışarıda giyilmiş giysileri sabaha kadar balkonda havalandırma, insanların birbirleriyle fiziki temaslarının engellenmesi, kısacası Maske Mesafe Hijyen kuralıyla dünyayı bir karabasan sardı. Almanya’da yaşayan iki Türk bilim insanı covid-19’un aşısını geliştirdiklerini dünyaya duyurduktan sonra Pfizer firmasıyla ortaklık anlaşması yaparak, covid-19 virüsüne karşı ölüm vakalarını azaltmaya yarayacak aşının patentini aldı. Pfızer/Bıontech’in tescil ettirmiş olduğu aşıların yanı sıra, Çinliler de bir aşı geliştirdiklerini ve bu virüse karşı etkili olduğunu dünyaya duyurdular. Bu aşıların muhteviyatında başka birkaç aşı daha, başka ülkeler tarafından DSÖ’ye bildirildi. Covid-19’a karşı etkili olduğu literatüre geçen aşıların, hızlı ölümlerin artmasından dolayı, aşıların 4. Evresi tamamlanmadan piyasaya sürüldü. Şimdilerde de kalpten ölümlerin artması dikkatleri yeniden covid 19’un aşılarına çevirdi. Bazı bilim insanları, milyarlarca insanın vurulmuş olduğu aşıların yan etkileri arasında pıhtı atma ve kalp krizi vakalarıyla karşılaşıldığını savundu. Bazı bilim insanları da, bu tip vakaların, aşıdan değil de virüsün kendisinden kaynaklı olduğunu, aşının da pıhtı atmasına ve kalp krizine karşı iyi geldiğini savundu.
Dünya bu tedirginlikle meşgulken; Bir Facebook hesabı tarafından 29 Kasım 2023’te yapılan paylaşımda dünya nüfusunu azaltma projesinin bir parçası olarak COVID aşısı olanların 5-10 yıl içinde öleceği yönünde açıklama yapıldığı iddia edildi.
Son yıllarda dünyada kalp krizlerinin arttığına dair çeşitli haberlere rastlamak mümkün. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise Türkiye’de her yıl yaklaşık 300.000 kişi kalp krizi geçiriyor. Ancak bu verilerin ve araştırmaların hiçbirinde kalp krizleri ile COVID aşıları ilişkilendirilmemiş. Prof. Dr. Necla Özer, dünyada yapılan çalışmalarda COVID aşısı olan ve olmayan kişiler kıyaslandığında, kalp krizlerinin aşıya bağlı bir artış göstermediğini, ancak COVID-19 enfeksiyonu ve pandemi sebebiyle arttığını belirtmiş.
İddia YANLIŞ
→ Dr. Christopher Alan Shoemaker, Romanya’da katıldığı bir zirvede yaptığı konuşmada, aşıların yan etkisi olarak ‘miyokardit’ tanısı konulan kişilerin yarısının 5 yıl, % 75'inin ise 10 yıl içinde öleceği iddiasında bulunmuş.
Shoemaker’ın iddiasını dayandırdığı herhangi bir araştırma sonucu bulunmuyor.
COVID aşısı ve kalp hastalıkları arasında doğrudan bir ilişki bulunduğu sonucuna ulaşan bilimsel bir araştırma bulunmuyor.
Dr. Christopher Alan Shoemaker’ın Açıklamaları
İlgili Facebook gönderisinde yer alan haber linkine tıklanınca COVID aşısı olanların 5-10 yıl içinde öleceğine dair açıklamada bulunan Kanadalı doktor Christopher Alan Shoemaker ismiyle karşılaşılıyor. Habere göre Dr. Shoemaker katıldığı uluslararası bir sempozyumda şu açıklamada bulunmuş:
“Çok üzgünüm. COVID-19 aşısı olanlarda %5 ile % 9 oranında kalp hasarı geliştiği tespit edildi. Aşı yan etkisi olarak ‘miyokardit’ tanısı konulan insanların yarısı 5 yıl, %75'i 10 yıl içinde ölecek.”
Dr. Shoemaker, Ocak 2023 itibarıyla tıbbi lisansı askıya alınmış bir aile hekimi. Kanada’daki hekimlerin kariyerlerine dair detaylı bilgilere ulaşılabilen College of Physicians and Surgeons of Ontario (CPSO) internet sitesinde yapılan açıklamaya göre, Dr. Shoemaker'ın mesleki suistimal iddiaları nedeniyle mahkemeye sevk edilmiş. Suçlamalar, Dr. Shoemaker'ın COVID-19 salgını ve ilgili konular hakkında sosyal medyada yanlış, asılsız veya kışkırtıcı açıklamalar yapmak da dahil olmak üzere, iletişimlerinde mesleki standartları ihlal ettiğini belirtiyor. Bu suçlamaların henüz ispatlanmadığını ve iddiaların disiplin kurulunda inceleme sürecinin devam ettiğini belirtmekte fayda var.
Agence France-Presse’in (AFP) aktardığına göre Shoemaker daha önce de 80 Kanadalı doktorun aşı sonrası öldüğüne dair asılsız iddiaların yayılmasına sebep olmuş. Dr. Shoemaker ile ilgili COVID-19’un başlangıcı olan 2019 yılı baz alınarak basit bir Google araması yapıldığında, adının pandemi ile ilgili çeşitli spekülatif haberlere karıştığını görmek mümkün.
Dr. Shoemaker bahsi geçen konuşmasını 18-19 Kasım 2023 tarihinde Romanya’da gerçekleşen International Crisis Summit IV başlıklı bir zirvede gerçekleştirmiş. Shoemaker, konuşmasında gerçekten de COVID-19 ve kalp hastalıkları arasında doğrudan bir ilişki kurmuş ve bu durumu endişe verici olarak nitelemiş. Aşıdan kaynaklanan kalp hastalıklarına (miyokardit, kalp kası iltihabı) yakalananların %50'sinin 5 yıl içinde ve %75'inin 10 yıl içinde öleceğini belirtmiş. Ancak açıklamasında bu verileri dayandırdığı herhangi bir bilimsel araştırma bulunmuyor. Bu bilgilerin kaynağını “45 yıllık deneyimine” dayandırıyor. Dr. Shoemaker özetle, aşıların kalp ve diğer organlar üzerindeki potansiyel yan etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiği ve aşıların riskleri ve faydaları hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtmiş. Ancak konuşmasında yer verdiği büyük iddiaların hiçbirisini bilimsel kriterlere uygun bir araştırmaya dayandırmıyor.
COVID Aşılarının Kalp Hastalıklarına Neden Olduğunu Kanıtlayan Bir Araştırma Bulunmuyor
Dr. Shoemaker’ın konuşmasında dikkatleri çektiği COVID-19 aşıları ve miyokardit (kalp kası iltihabı) ilişkisine biraz daha yakından bakmakta fayda var. Kalp kası iltihabı ile COVID-19 aşıları arasındaki ilişki özellikle salgın döneminde birçok aşı karşıtı grubun da üstüne paylaşımlar yaptığı bir konu. CDC’in en güncel verileri taradığı araştırmasına göre COVID-19 aşılaması sonrası kalp kası iltihabı oldukça nadir görülüyor. CDC bu nedenle aşı tavsiyesini sürdürüyor. Pandemi ve aşılar hakkında en doğru bilgileri Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü veya tıp fakültelerinin araştırmalarından edineceğini hatırlatmakta fayda var. Keza pandeminin başından bu yana bir araştırmaya dayandığı iddia edilen pek çok açıklamanın bir çarpıtmadan ibaret olduğu görülebilir.
Makaleyi kısaca özetleyecek olursak, Covid-19 virüsü bulaşınca; kalpte iltihaba yol açıyor, kanda pıhtı atmasına sebep oluyor. Son evresi tamamlanmadan piyasaya sürülen aşılar da kalpteki iltihap oluşumunu engelliyor. Pıhtı atmaları da hemen hemen yok ediyor. Yani aşı; ortaya atılan asparagaslarda söylendiği gibi zaralı değil, bilakis faydalı.
Öyleyse: Her ölüm erken. Herkes kendisinin doktoru. Düşünüyorum, öyleyse yokum.