Devletlerde insanlar gibi birbirleriyle borç alıp verirler. Borç geri iade edilmek koşuluyla alınır. Borcu alanın borcu ödeyebilmesi için daha çok çalışması veya faydalı alanda kullanıp, faizi ile ödeyebilmesi için çok çalışması gerekiyor. Bu nedenle atasözümüz "Borç yiğidin kamçısıdır"  der. Buradaki mantık, tembeli üretmeye zorlamaktır.

YABANCI ORTAKLIĞI

Türkiye'de bulunan bankaların birçoğunun yabancı ortaklığı var. Bu nedenle yurt dışından döviz kredisini düşük faizle borç alıp, vadesi geldiğinde geri öderler. Son zamanlarda bu kredilerin ödenmesinde "dış borç" döviz bulmakta güçlük çekilince döviz fiyatı yukarı çıkıyor. Bunun nedeni ithalatın, ihracatın üzerinde olmasıdır. Ya da alınan döviz borcunun, döviz getirecek yatırımlar dışında " hizmet yatırımına; ölü yatırım" harcanmasıdır. Bunu da açacak olursak, şirketler bina yapımına, kişiler bireysel kredi alıp daire, araba yatırımı yapmasıdır. Devletin ve Belediyelerin metro yapması, AVM yapılması, köprü yapması, yol yapması vb. gibi. Bunlar uzun vadeleri geri dönüş sağlar ve döviz getirmez. Bu uygulama yanlıştır. İthalata yönelik şirketler bu krediyi kullanırsa yurt dışından ülkemize döviz girdisi sağlanır. Bu ülkemizi döviz boşluğuna yöneltir, borcumuz kolaylıkla ödenir. Örneğin Çin, G. Kore döviz kredisi ithalat yapan firmalara vermektedir. G. Kore Samsung markası ile dünya ülkelerinden kendi ülkesine döviz kazandırmaktadır. Dünyanın 3. büyük ekonomisine sahip Japonya istikrarlı ekonomi yönetim sayesinde enflasyonu en düşük, ithalatı ihracatından düşük örnek ülkedir. Dövizin yükselmesi ve faizi borç ödenirken zorluk çıkarmaktadır. Hükümetlerin dış ülkelere satış yaparak döviz getirici işlem yapanları desteklemesi kaçınılmazdır.

BETONLAŞMA YANLIŞTIR

Yukarıda sözünü ettiğim yurtdışı kredisinin yanlış alanda kullanılması, geri ödenmesinde zorluklar doğurabilir. Genişleme, büyüme süreci tersine dönerse panik andıracak ölçüde telaş içine girersek mali sistem sıkıntı yaşar. Bugün Belediyelerin borçlanması buna örnektir. Borç ödenirken koşturmaca doğurursa sistem çöker. Sistemin çökmesine yol açan işletme - kişi elindeki malı değerinin altında satar. Batıklar olur. Bankalar bıktıkları zararlarına atarsa, vergiden düşerse buda bütçeye yansır. Dolayısıyla vatandaşa mal olur. Resmi kurumların zarar etmesi ise bütçeye yük olur. Bu nedenle yetkili kurum ve kuruluşların dış kaynaklı döviz kredilerini kullananları çok sıkı denetlemesi kaçınılmazdır.