Yıllardır değişen bakanlar, müfredat programları, kitaplar ve en önemlisi eğitim sistemlerine rağmen yenilik bir tarafa kendi etrafımızda dönüp başladığımız yere geri geliyor gibiyiz. Her yeni bakan ile eğitimde yeni hedefler yeni projeler sinyalleri veriliyor, kimi zaman da birinin yaptığını diğeri bozuyor, ‘’Ali yazar Veli bozar misali…’’

Özellikle son dönemde hedef alınan ve öğrencilerin üzerindeki sınav yükünü azaltmaya yönelik eğitim hedeflerinin çok uzağında kaldık. Bırakın çoğu dershane ve etüt merkezinin azaltılmasını, bu rakam eskiye oranla kat be kat arttı.Yeni Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’inin geçenlerde yaptığı açıklamaları yorumlayacak olursak, acaba eğitimde fabrika ayarlarına geri dönüş sinyali mi veriliyor düşüncesi aklımıza gelmedi değil.Liselerde sınıf tekrarının hayata geçirilmesi, ve devamsızlık affının kaldırılacak olması devletin kendi okullarının elini güçlendirecek cinsten maddeler.Yani son sınıf öğrencisi bile olsa öğrencilerin okuldan uzaklaşmamasını motive edebilir.Böylelikle de açık liseye kaçışın önü frenlenmiş olacak gibi.Bakımsızlıktan ve ilgisizlikten uzak kalmış pek çok okulun ,çağın gerektirdiği beceri ve teknoloji donanımı ile de sağlıklı hale getirilmesi de hedeflenen kriterlerden her ne kadar çok geç kalınsa da.Bu ülkede hala Bilişim ve Teknoloji dersliği, spor salonu ve alanı, resim ve müzik atölyesi olmayan o kadar çok okul var ki?

Sistemde çok fazla soru işareti var, ki bunların pek  çoğu birkaç başlığın altında kaybolup gidiyor. Birkaç tanesini yine de hatırlatayım.Yeni sistemde kaç zayıflı öğrenci sınıf tekrarı yapacak? Devamsızlık hakkı hangi rakamla sınırlandırılacak? Artan öğrenci sayılarını karşılayabilecek ek derslikler yaratılabilinecek mi? Bol keseden dağıtılan hormonlu notların önüne geçilebilinecek mi?  Yoksa öğrenciye hak ettiği notu veren öğretmeni savunacak birileri var olabilecek mi?

Anlaşılan beklentiler, akıldaki soruların iki katı kadar… Hedeflenenlerin yarısı icraata geçse bayağı bir yol kat ederiz.

Değişim güzel şey fakat değişim dediğimiz şey olduğumuz yerde patinaj yapmak yahut sürekli yap-bozla uğraşmak olmamalı.