Cumhuriyetimizin 101. yılına adım atarken, tarihimize bir kez daha gururla bakıyoruz. 1923 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, emperyalist güçlere karşı verdiği bağımsızlık mücadelesiyle yepyeni bir devrin kapısını araladılar. Bu devrim, yalnızca siyasal bir sistem değişikliği değil, aynı zamanda Türk milletinin çağdaş uygarlıklar seviyesine ulaşma kararlılığını simgeliyordu.
101 yıl geride kalırken, bu süre zarfında ülkemiz önemli dönüm noktalarından geçti. Eğitimden sanata, bilimden teknolojiye pek çok alanda büyük adımlar atıldı. Cumhuriyetin kazanımları, bireylerin özgürleşmesini, toplumun demokratikleşmesini ve geleceğin inşa edilmesini sağladı. Bu miras, bugün de çağdaş Türkiye’yi daha güçlü ve kararlı adımlarla ileri taşımak için bize ilham veriyor.
Ancak Cumhuriyet, sadece geçmişte bırakılacak bir hatıra değil; her neslin yeniden yeşertmesi gereken bir değer. Atatürk’ün "En büyük eserim" dediği Cumhuriyet, demokrasi, adalet ve eşitlik ilkeleriyle yaşatıldığı sürece geleceğe güvenle bakabiliriz.
Bu anlamlı yılda, Türkiye’nin evrensel değerler ışığında gelişimini sürdürmesi, bireylerin haklarına saygı duyan, fırsat eşitliği sağlayan bir yapı içinde var olması, en büyük temennimizdir. Cumhuriyetin ışığında, daha nice 100 yılları birlikte kutlamak dileğiyle!