Vejeteryan beslenme esasında ekonomik olgulardan ortaya çıkmış bir beslenme tipidir. Sümer uygarlıklarının ulaşılabilen kaynaklarına göre hayvan yetiştirmeye göre belirli bir araziye tahıl ekimi ile çok daha fazla insanın doyabildiğini göstermektedir.

Orta Asya’da yaşayan göçebe yaşam şeklini benimsemiş uygarlıkların ulaşılabilen yazılı kaynakları bu uygarlıkların tarımdan çok hayvancılığa ağırlık verdiklerini göstermektedir. Yani beslenme tiplerinin çoğunlukla et ve süt ağırlıklı olduğu olduğu belirlenmiştir. Zaman içerisinde bu bölgede oluşan açlık insanları göç etmeye zorlamıştır. Göç ettikleri coğrafyalarda beslenme tipinin hem coğrafi koşullara hem de inançlara göre şekillendiğini gözlemlemişlerdir. Örneğin Hindistan’da ineklerin dini yasalarla korunmasının bu coğrafyada yaşayan insanlar için ineğin devamlı olarak süt üretmesi ve beslenme ihtiyacı için süreklilik sağladığı inancı yatmaktadır. Bunun üzerine dini yasalarla hayvan etinin tüketimi tamamen yasaklanmıştır ve bu durum Budizm dininin öğretileriyle beraber vejetaryanizmin yayılmasına neden olmuştur. İlerleyen dönemlerde vejeteryanizm insan bedeninde et tüketiminin vücutta çeşitli hasarlara neden olduğu, bitki kökenli besinlerin daha uzun süre muhafaza edilebildiği ve lifli gıdalardan zengin beslenmenin bağırsak sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu gibi gerekçelerle birçok kişi tarafından savunulmuştur. Son yıllarda etik kurallar ve bilinçli beslenme çerçevesinde vejeteryanlık giderek yaygınlaşma olan bir beslenme tipi haline gelmiştir.

Vejeteryan Beslenme Tipleri

Vegan Diyeti: Vejeteryan beslenme tipleri içinde en katı beslenme tipidir. Hayvansal kaynaklı hiçbir gıdanın yer almadığı yalnızca bitkisel kökenli besinlerin olduğu diyetlerinde tahıllar, sebze, meyve ve baklagillerin olduğu beslenme tipidir.

Laktovejeteryan Diyet: Bitkisel kökenli besinlerin yanında süt ve süt ürünlerinin de dahil edildiği beslenme tipidir. Yumurta ve et beslenme düzeninde yer almaz.

Ovo-vejeteryan Diyet: Bitkisel kökenli besinlerin yanında yumurtanın dahil edildiği ancak süt ve süt ürünleri ile et ürünlerinin dahil edilmediği beslenme tipidir.

Lakto-ovo Vejeteryan Diyet: Vejeteryan beslenme tipleri içerisinde en yaygın olarak uygulanan beslenme tipidir. Hiçbir şekilde et tüketiminin olmadığı, ancak süt ürünleri ile yumurta tüketiminin kısıtlanmadığı beslenme tipidir. Günümüzde bireyler etik kuralların yanında sağlıklı beslenme amacı ile lakto-ovo vejeteryan diyeti uygulayabilmektedirler.

Sürdürülebilirlik ve Beslenme Durumu Açısından Değerlendirilmesi

Vejetaryan beslenme tiplerinde en sürdürülebilir olan lakto ovo vejeteyanizmdir. Lakto ovo vejeteryanizm sağlanan besin değerleri dolayısıyla genellikle yeterlidir. Doğurganlık dönemindeki kadınlarda ve çocuklarda demir yetersizliğine sebep olabilir. Yemekle birlikte çay ve kahve tüketimi sınırlandığında, baklagil ve sebze yemeklerinin yanında C vitamininden zengin besinler tüketildiğinde ve takviye gıdalardan yararlanıldığında demir seviyesini yükseltmek mümkündür. 

Özellikle kırmızı etin sindirimi zor ve vücutta serbest radikal oluşumuna sebep olduğu bilinmektedir. Yapılan çalışmalar kırmızı etin haftada 2’den fazla tüketilmemesi gerektiği üzerinde durmuştur.  Vegan diyetinin protein değerinin düşük olduğu söylense de pek çok sporcu tarafından uygulanmakta ve serbest radikal üretimini azalttığı bilinmektedir. Bununla beraber hiçbir hayvansal kaynaklı gıdanın bulunmadığı vegan diyetinde B12 vitamini alımının yetersizliği sonucunda megaloblastik anemi görülme sıklığı yüksektir. Yetişkin bireyler için vegan diyetinin sürdürebilirliği olsa da protein ihtiyacı yüksek olan büyüme ve gelişme çağındaki çocuklar için gelişme geriliğine sebep olabilir.